Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, BM’de Suriyeli mülteciler ile ilgili toplantıya katıldı. Güvenlik Konseyi’ne eleştiriler
yönelten Davutoğlu, “Suriye’de her şey gözümüzün önünde oluyor. Rejim
halkına karşı uçaklar, ağır silahlar kullanıyor. Artık daha fazla ne
kadar seyredeceğiz” dedi.
Vicdanınız rahat mı?
Suriyeli mültecilerle ilgili düzenlenen
BM toplantısında konuşan Ahmet Davutoğlu sert çıktı. Dökülen kanın
durdurulması için kararlılık gösterilmediğini vurgulayan Davutoğlu,
“Herşey gözümüzün önünde oluyor. Faaliyete geçmezsek biz de bu suça
ortak olacağız. Vicdanımız rahat edecek mi?” diye konuştu.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu,
Birleşmiş Milletlerde yaptığı (BM) konuşmada Suriye hakkında sert
açıklamalarda bulundu. BM Güvenlik Konseyi’nin Fransa’nın başkanlığında
düzenlenen Suriyeli mülteciler hakkında düzenlediği toplantıya katılmak
amacıyla gelen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, sert mesajlar verdi,
Davutoğlu, “Suriye’de dökülen kana son vermek için gerekli kararlılık
gösterilmemiştir.” derken, Suriye’deki çatışmaların insani boyutuna
dikkat çekti.
Güvenlik Konseyi’ni Suriye konusunda
eleştiren Davutoğlu, “Konsey buradaki insanlık dramına son vermeyecek.
Buradan sağlam bir karar tasarısı çıkmayacak. Buradaki tüm üyeler
dışişleri bakanı düzeyinde değil. Suriye’de her şey gözümüzün önünde
oluyor. Rejim, halkına karşı uçaklar ve ağır silahlar kullanıyor. Artık
daha ne kadar bunu seyredeceğiz. Faaliyete geçmezsek biz de bu suça
ortak olacağız. Vicdanımız bu duruma hareketsiz kalarak rahat edecek
mi?” dedi. Mültecileri Türkiye’de ağırlamanın bedelinin 300 milyon
doları aştığını belirten Davutoğlu, ‘BM bölgedeki kampları ziyaret
etmeli, Kaçan Suriyelilere uluslararası yardım için adım atılması
gerek.’ dedi.
BM için büyük zaaf
Ahmet Davutoğlu, konuşmasında Suriye’ye
insani yardım konusunda mutabakat sağlayamayan Birleşmiş Milletler
Güvenlik Konseyi (BMGK)’ni de sert bir dile eleştirdi. BMGK’nin
zamanında karar alamamasının bedelini sivillerin ödediğini ifade etti.
Önceki yıllarda Gazze, Halepçe ve Srebrenica yaşananlara geç müdahale
edilmesinin bedelini yine sivillerin ödediğini hatırlatan Davutoğlu
“BMGK bir karar alamadığı için Suriye halkı şuan bir bedel ödüyor. Biz
bu bedelin ödenmemesi için Türkiye olarak diplomatik ve insanı çabayı
göstermeye devam edeceğiz.” dedi.
İlk defa Suriye konusunun mülteci ve
insani boyutunun bu kadar kapsamlı bir şekilde ele alındığını belirten
Bakan Davutoğlu “Beklentimiz böyle insani bir konuda bari Güvenlik
Konseyi üyelerinin anlaşmasıydı. Hani politik konuda anlaşmazsızlık bir
nebze olsun anlaşılabilir, ama milyonlarca Suriyeli BMGK’tan güçlü bir
insani mesaj beklerken bu konuda mutabakatın sağlanamamış olması BM için
büyük bir zaaftır. Bu anlamda tarihi bir fırsat kaçmıştır. Biz Türkiye
olarak en başından itibaren tarih boyu beraber yaşadığımız Suriyeli
kardeşlerimizin hangi etnik ve dini gruptan gelmiş olursa olsun hep
onları bağrımıza bastık ve basmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.
Suriye‘nin geleceği New York’ta belirlenmeyecek
Suriye’nin geleceği on binlerce
kilometre uzaklıkta New York’ta belirlenmeyeceğine dikkat çeken Ahmet
Davutoğlu “Suriye’nin geleceği Suriye halkı tarafından belirlenecek. Bu
konuda duyarsız kalmış olanların bile mültecilerin durumunu yerinde
görsünler istiyoruz.” şeklinde davette bulundu.
Bu konuda ikinci öneri maddesi olarak
yerinden edilmişlerin Suriye’deki kamplarda barınması için tedbir
alınması gerektiğine değinen Davutoğlu “Daha fazla insanın Suriye’den
dışarı gitmektense içerde insani yardım koridorunun ve bağlantının
sağlanabileceği kamplarda kalmasını sağlamak lazım. Böylece mülteci
akının engellenmesi sağlanmış olur. Üçüncü madde olarak BMGK’nin çok
kararlı bir tutumla hava operasyonlarına son verilmesini talep etmesi ve
bu konuda kararlı bir tutum sergilemesi gerekir. Çünkü mülteci akımının
en büyük nedeni şehirlerdeki hava bombardımanıdır. 4. madde olarak da
yerinden edilmişlerin içerde yerleştirilmesi konusunda ilerleme
sağlanmaması halinde buna paralel olarak uluslararası bir inisiyatifin
başlatılması ve komşu ülkelere gelmeden insani ve tıbbi yardımın
sağlanması lazım.” dedi
Kaynak: Milat Gazetesi-01.09.2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder