7 Kasım 2012 Çarşamba

El Kaide bahanesi

(İSMAİL YAŞA / Milat Gazetesi)          Fars Haber Ajansı’na konuşan Suriye Dışişleri Bakanı Yardımcısı Faysal El Mikdad, Türkiye’nin El Kaide’ye destek verdiğini öne sürmüş ve bu nedenle “teröre destek veren ülkeler” listesine alınması gerektiğini söylemiş.

Araplar bu tür durumlar için “Fahişe çıkmış namus konusunda konferans veriyor” der.

El Kaide sadece Baas rejiminin başvurduğu bir bahane değil.

Amerika’dan Rusya’ya herkes oldukça kullanışlı bu kartı bir şekilde gündeme getiriyor.

Son olarak Çin, cihat yanlısı Uygurların Doğu Türkistan’dan Suriye’ye giderek El Kaide’ye bağlı gruplara katıldıklarını iddia etti.

Suriyeli muhaliflere destek çağrısında bulunan Eymen El Zevahiri’nin konuşmaları da El Kaide bahanesine sarılanların elini güçlendiriyor.

El Kaide’nin net bir yapısı olmadığı için Suriye’deki katliamları görüp İslam dünyasının dört bir yanından bu ülkedeki kardeşlerinin yardımına koşan herkes otomatik olarak örgütle bağlantılandırılıyor.

En kötüsü de istihbarat örgütleri bu tür başı sonu belli olmayan örgütlere çok kolay sızabiliyor ve eylemlerini yönlendirebiliyor.

Suriye devrimini destekleyenlerin en büyük kaygılarından biri de, yabancı mücahitler arasına sızan istihbarat ajanları aracılığıyla devrimin kirletilmesi ve yoldan çıkarılması.

İran’dan, Irak’tan ve Lübnan’dan Baas rejimine insan desteği geldiğini bilen ve işlenen korkunç katliamların videolarını seyreden Müslüman gençlerin “Kardeşlerimiz orada vahşice boğazlanırken biz burada sıcak yataklarımızda nasıl uyuyabiliriz?” hissine kapılması ve Allah yolunda cihat etmek amacıyla Suriye’ye gitmek istemesi gayet normal.

Müslüman gençler aynı duygularla ve iyi niyetle daha önce de Afganistan’a, Çeçenistan’a, Bosna’ya ve Irak’a koşmuşlardı.

Fakat tüm bu bölgelerde çok acı tecrübeler yaşandı.

Müslüman gençlerin samimi niyetleri ve insani duyguları kullanılarak ne tür oyunlar oynanabileceği görüldü.

Bu nedenle İslam dünyasının önde gelen isimleri ve Müslüman alimler gençleri Suriye’ye gitmemeleri yönünde uyarıyor.

Onlardan biri de Dünya Müslüman Âlimler Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Suudi Arabistanlı ünlü alim Selman El Avde.

El Cezire kanalında yayınlanan “Şeriat ve Hayat” programına konuk olan El Avde, Müslüman gençlerden gerek herhangi bir örgüt bünyesinde ve gerekse ferdi olarak Suriye’ye gitmemelerini istedi.

İslam dünyasının farklı bölgelerinden gelen bir grup gencin Suriye’de dengeleri değiştiremeyeceğini, bilakis halkına karşı değil terörist gruplara karşı savaştığını iddia eden Baas rejiminin eline koz vereceğini söyledi.

Suriye’de devrimcilerin ülke dışından gelecek savaşçılara değil silaha, paraya ve duaya ihtiyacı olduğunu anlattı.

Bu sadece El Avde’nin görüşü değil; Müslüman âlimlerden ve entelektüellerden birçoğu aynı düşünceleri paylaşıyor.

Suriyeli düşünür Dr. Abdülkerim El Bekkar da birçok kez benzer uyarılarda bulundu.

Çünkü ne kadar samimi niyetlerle yola çıkarsa çıksın ve hiçbir örgütle bağlantısı olmasın, Baas güçlerine karşı savaşmak üzere Suriye’ye giden her yabancıya “El Kaide üyesi” ve “terörist” gözüyle bakılıyor.

Sözkonusu gençlerin yardımına koştukları halkla süreç içerisinde ters düşmeleri ve karşı karşıya gelmeleri / getirilmeleri ihtimali yüksek.

Ülkelerine döndüklerinde de yönetimler tarafından “tehlikeli” sayılıyorlar ve birçok sorunla boğuşmak zorunda kalıyorlar.

Özetle söylemek gerekirse, Suriye devrimini destekleyenler Baas rejiminin ve devrim karşıtı cephenin eline koz vermeme konusunda daha hassas davranmalılar.

31.10.2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder