Hamas lideri, Ortadoğu’daki Sünni ve Şii
nüfuz mücadelesini yakından ilgilendiren ifadelerine, “İran’ın Suriye
konusundaki politikası bellidir. Biz Hamas olarak bu politikaya karşı olduğumuzu söyledik.” şeklinde devam etti.
İsrail ablukasındaki Gazze’de 2007’den
beri iktidar olan Hamas hükümetinin başbakanı İsmail Haniye, Zaman’ın
sorularını cevapladı. Filistinli lider, İran’la aralarında bölge
meselelerine yaklaşım hususunda önemli farklar olduğunu söyledi. Haniye,
“İran, Filistin halkının haklarını destekleyen bir ülke ve bize silah
yardımında bulunuyor. Ancak özellikle Suriye konusunda
anlaşmazlıklarımız var. Çünkü biz, Suriye’deki savaşta zulmün
karşısındayız. Halkın yanındayız.” dedi. Hamas lideri, Ortadoğu’daki
Sünni ve Şii nüfuz mücadelesini yakından ilgilendiren ifadelerine,
“İran’ın Suriye konusundaki politikası bellidir. Biz Hamas olarak bu
politikaya karşı olduğumuzu söyledik.” şeklinde devam etti.
Ülkede devlet lideri Beşşar Esed’in
baskı rejimine karşı çıkan muhalif grupların ordu askerleri ve Şii milis
güçlerle yaklaşık 2 yıldır savaştığı Suriye’de şu ana kadar 40 binin
üzerinde insan hayatını kaybetti. Bu mücadelede bölgedeki Sünni güçler
Türkiye ve Katar’ın öncülüğünde halkın taleplerini öncelerken, İran
ülkedeki rejimin devamından yana tavır koyuyor. Ankara önceki yıllarda,
2006 yılı başındaki seçimlerden galip çıktıktan sonra 2007 Haziran
ayında Gazze’de iktidara gelen ancak ABD ve Avrupa Birliği’nin (AB) bir
terör örgütü olmakla suçladığı Hamas’ın İran etkisinden kurtarılması
için yoğun diplomatik çaba sarf etmiş ancak Batı’nın bu anlamdaki ön
kabulleri aşılamadığı için tam anlamıyla başarılı olunamamıştı.
İsrail’in geçtiğimiz haftalarda 8 gün
boyunca havadan ve denizden yoğun bombardımana tuttuğu Gazze’de ateşkes
21 Kasım’da sağlandı. Bu amaca yönelik yürütülen diplomaside ise ana
rollerden birini yine çoğunluğu Sünni Müslümanlardan müteşekkil Mısır
üstlenmişti. Ne var ki bir haftayı aşkın devam eden “Bulut Sütunu”
operasyonu Gazze’deki Sağlık Bakanlığı verilerine göre Filistin
tarafında 50′si çocuk, 12′si kadın ve 19′u da yaşlı olmak üzere toplam
177 cana mal olmuş, yarısından çoğu çocuk ve kadın yaklaşık 1.400 kişi
de saldırılarda yaralanmıştı. Haniye, İsrail’in bu saldırıyı
yapmasındaki nedenleri açıklarken özellikle 2 noktaya dikkat çekiyor:
İsrail’de önümüzdeki ay yapılacak seçimler ve İsrailli yetkililerin
İslam dünyasında artık dönüştürücü bir etkiye kavuşan demokrasi
hareketlerinden duyduğu endişe. “Bu savaş, Netanyahu hükümeti için bir
oy kazanma aracıydı. Bizim kanlarımız üstünden oy kazanmak istediler. Bu
savaşın ikinci hedefi ise gizli bir hedeftir. Arap Baharı’nın yaşandığı
ülkelerin Gazze’ye olan desteğini ölçmek istediler. İsrail’in yaptığı
zulme özellikle Mısır’ın ve Mursi hükümetinin nasıl cevap vereceğini
ölçmek istediler. Ayna tersini gösterdi. Onlar bu kadar destek
beklemiyorlardı. İstediklerini bulamadılar.”
Haniye’ye göre ateşkes sonrası yapılan
değerlendirmelerde gözden kaçırılmaması gereken bir diğer husus da son
İsrail saldırılarının birbirleriyle daha önce ihtilaf halinde bulunan
Filistinli grupları birleştirmesi. Filistinli lider, “Gördük ki bütün
gruplar İsrail karşısında Kassam Tugayları altında birleşti. Ve bizim
halklarımızın zafer törenleri yapmasında bu çok etkili oldu.” şeklinde
konuştu. Mısır Cumhurbaşkanı Mursi’nin de önemli isimlerinden biri
olduğu Müslüman Kardeşler hareketinden mülhem kurulan Hamas, İsrail’in
işgal altında tuttuğu Batı Şeria’daki El Fetih hükümetinin aksine resmi
olarak İsrail devletini tanımıyor. İki Filistinli grup arasındaki
anlaşmazlıklar son Gazze saldırısı sürerken Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan’ın da tepkisini çekmiş, Erdoğan, Filistinlilere hitaben, “Neyi
paylaşamıyorsunuz?” sözleriyle yüklenmişti.
Kaynak: timetürk.com – 03.12.2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder