Yeni Akit’ten Mustafa Özcan bu sefer de Nuri Al Maliki’yi analiz etti.
“Nuri Maliki Saddam’dan daha tehlikelidir. 81 kişinin öldüğü 1981’de ki kundaklamayı yapan kişidir. Amerikalılar sayesinde gücü ele geçirmiştir. Suriye ve Irak’taki siyasi terkibin adı Beşşar Maliki’dir. Bu sebeplerle Maliki ve Esed günü geldiğinde uluslar arası mahkemelerde yargılanabilirler”
(MUSTAFA ÖZCAN/Yeni Akit Gazetesi)
İşte yazının tamamı:
Çoktandır Nuri Maliki için “Bağdat’ın yeni Saddam’ı” ifadesi kullanılmaktadır. Veya bazıları ‘Demokratik Saddam veya Şii Saddam’ demeyi yeğliyor. Gerçekten de Saddam olup olmadığı veya nasıl bir Saddam olduğu tartışılır. Lakin bu sanı veya lakabı boşuna haketmemiştir.
Bilindiği gibi, Saddam Hüseyin daha önce Abdulkerim Kasım’a yönelik olarak başarısız bir suikast girişiminde bulunmuş ve bu kariyerinde yükselme noktası olmuştu. Keza Saddam Hüseyin Şii Duceyl köyünde kendisine yönelik bir suikast teşebbüsü nedeniyle yaptığı idamlardan dolayı yargılanmış ve bu gerekçe ile idam edilmiştir. En azından bahanesi veya gerekçesi budur.
Nuri Maliki’nin geçmişine bakıldığında ise Saddam’dan daha tehlikeli birisi olduğu ortaya çıkmaktadır. Şaron gibi partisinin adını Kanun Devletine çevirmeden önce Dava Partisinin fedailerinden birisi olmuş ve Beyrut’ta 81 kişinin ölümüne neden olan Bağdat Büyükelçiliğini kundaklama eyleminde bulunmuştur.
1981 yılında gerçekleşen söz konusu kundaklama eyleminde İmad Muğniye gibiler de rol alsa da kıdemli olan aktör Nuri Maliki’dir. Bu kundaklama eyleminde yaklaşık 81 kişi hayatını kaybetmiştir. Bu 81 kişi arasında Şamlı aşık şair Nizar Kabbani’nin öldükten sonra kasideler yazdığı eşi Belkıs (er Ravi) da vardır. Dolayısıyla bugünkü Irak Başbakanı Nuri Maliki, Belkıs’ın katilidir. Bundan dolayı Nuri Maliki’nin olayla bağlantısı ortaya çıkınca Şair Nizar Kabbani’nin çocuklarının ve vereselerinin Nuri Maliki aleyhinde dava açıp açmayacakları ve Amerikalılardan tutuklanmasını isteyip istemeyecekleri merak edilmiş ve gündeme gelmiştir (http://www.albasrah. net/ar_articles 2009/0709/faqir_220709.htm). Bilindiği gibi katliamların cezası zamanaşımından muaf tutulmaktadır.
Beşşar da Nuri Maliki de bir gün uluslararası ceza mahkemelerini boylayabilir. Nuri Maliki fiziki ve fiili olarak Belkıs’ı katlederken Suriye rejimi de Nizar Kabbani’yi manevi olarak katletmiştir. Beşşar’ın BM’deki Temsilcisi Beşşar Caferi onu devrim karşıtı ve rejim yandaşı göstererek manevi olarak katletmeye yeltenmiştir. Halbuki o Beyrut’a Anter ismini verdiği Baba Esat dolayısıyla kaçmış lakin orada da Esat’ın müttefiklerinden Nuri Maliki’nin gadrine uğramıştır. Nuri Maliki de eşini öldürmüştür. Doğrusu Nuri Maliki’nin bu yönünü bilmiyordum ilk kez Ürdünlü Yazar Yaser Zeatire’nin kaleminden okudum (http://www.aljazeera.net/pointofview/pages/6438d7e1-7ab6-446e-8747-d8a38986bcbf?GoogleStatID=2). Araştırınca bir sürü detayıyla da karşılaştık. Belkıs’ı öldürmelerinin nedeni de basit. Bağdat’ta 1982 yılında yapılacak olan Bağlantısızlar Zirvesini gölgelemektir. Katliamın nedeni bu kadar basit ve keyfidir.
Maliki’nin cinayetleri bununla da sınırlı değil. Saddam Düceyl köyü katliamından dolayı yargılandığı gibi Maliki de Belkıs davası dolayısıyla yargılanabilir. Aynı akıbeti paylaşmaması için hiçbir neden yok. Kendisi Beyrut’ta böyle cinayetler işlemesine rağmen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık Haşimi’yi benzeri suçlamalardan dolayı suçlu ilan etti ve ülke dışarı çıkmasına ve firar etmesine neden oldu. Aynen Arapların dediği gibi: Remetni bidaiha ve enseslet: Hastalığını üzerime attı ve gitti. Bunu yapabildi zira Amerikalılar sayesinde gücü ele geçirdi. Belkıs’ı Bağlantısızlar Hareketi toplantısına kurban etmiştir.
Tahran’daki sürgün günlerinde Seyyid Muhsin müstear adıyla dolaşmaktadır. Lakin sürgün günlerinden evvel balayı için de 1970′li yıllarda Tahran’ı tercih eder. Amma velakin balayına çıkacak parası yoktur. Bunun yolunu da kurnazlığıyla bulur. Hulle’de milli eğitim müdürlüğünde bir arkadaşından Rafideyn Bankasından 800 dinar kredi çekebilmek için kendisine kefil olmasını ister. Arkadaşı da bu dediğini yapar. Lakin Nuri Maliki daha sonra aldığı kredileri geri ödemez. Onların üzerine Tahran’da soğuk bir su içer. Çar naçar Nuri Maliki’nin tuzağına düşen arkadaşı dört yıl boyunca aylığından kesilen taksitlerle bu iyiliğinin cezasını çeker. (http://alwatan.kuwait.tt/articledetails.aspx?Id=164352 ).
Şimdi aynı Maliki Suriye’deki olayları terör olarak nitelendirme çabasındadır. Suriye’de şiddet sarmalının dinmesini bekleyen Nuri Maliki Dava Partisinde militanlık yaparken yasakladığı meyvelerden epeyce tatmıştır. Bağdat’ta da iktidara geldikten sonra Ölüm Mangaları aracılığıyla bunu sistemleştirmiştir. Söyle arkadaşını söylesinler sana kim olduğunu! Suriye ve Irak’taki siyasi terkibin adı Beşşar Maliki’dir.
18.04.2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder