Türkiye Gazetesi yazarı M.Necati Özfatura, Esad rejiminin gizli müttefiki ve güçlü destekçisinin başta İsrail olduğunu belirtti. Özfatura Irak, Rusya, Çin, Lübnan ve Venezuela’nın da Esad rejiminin ikinci derecede dostları olduğuna dikkat çekti.
M.Necati Özfatura’nın o yazısının tamamı:
Suriye’deki hadiseler ve Irak’ta Şii
asıllı Maliki’nin Türkiye’ye düşmanca tavrı, Orta Doğu’da Türkiye’nin
bölgesel güç ve lider olmasını önlemeye yöneliktir. Hatta Türkiye’yi
yalnızlaştırmak ve İran liderliğinde Orta Doğu’da Şii hakimiyeti tesis
edilmek istenmektedir.
Esad rejiminin gizli müttefiki ve güçlü
destekçisi başta İsrail’dir. İran, Irak, Rusya, Çin, Lübnan ve Venezuela
ikinci derecede dostları ve destek güçleridir. Suriye’de İhvan
(Müslüman Kardeşler) kontrolünde bir demokratik sistem kurulmasıyla,
İsrail kendini (Suriye-Mısır-Ürdün) kontrolünde bir bölgesel sistemle
karşı karşıya bulacaktır. Lübnan’da Hizbullah’ın bu sistem içinde silah
bırakması muhtemeldir. Türkiye ise bu sistemin tabii parçası ve hatta
lideri olması sebebiyle İsrail kendini bir çemberin içinde bulacaktır.
İsrail’in güvenliği ve menfaati gereği Birleşmiş Milletler, ABD, AB ve
NATO Suriye’deki devlet terörü ve soykırıma seyirci ve kayıtsızdır.
Suriye’de ordunun üst rütbeli general ve
subayları ile üst düzeydeki bürokratlar ve siyasileri Esad rejimi
yıkılınca kendilerinden hesap sorulur endişesi ile Suriye halkına
yapılan katliamların yanında yer almaktadır. Mısır’da ve Tunus’ta
diktatörler devrilince ordu devre dışı kalmış idi. Yani Hüsnü Mübarek ve
Zeynelabidin’i desteklemediler. Suriye’de aynı şeyi beklemek âdeta
imkânsızdır. Tunus ve Mısır’da devrim silahsız gerçekleşti. Suriye’de
Esad rejimi bir ailenin ve mezhep azınlığının 40 yıldır
hakimiyetindedir. Muhalefet ve ona destek verenler acımasızca
katlediliyorlar. Suriye’deki muhalefet Esad ailesi, Baas Partisi ve
Nusayri azınlığın emrindeki rejimi devirememiştir. Ama en önemlisi Esad
rejiminin devlet olma özelliğini ortadan kaldırmıştır. Suriye’deki rejim
kendi halkına katliam ile meşrutiyetini tamamen kaybetmiştir. Esad
rejimi bundan sonra zorla da olsa düzeni sağlayamaz. Zaten o güce de
sahip değildir.
Suriye ile ilgili Annan Planı aslında
Esad rejimine zaman kazandırma ve Türkiye’yi geri plana itme
stratejisidir. Hüsnü Mübarek ABD’nin Zeynelabidin Bin Ali Fransa’nın
desteği ile ayakta idiler. Bu ülkelerin dış politikalarındaki değişiklik
ile desteksiz kalınca devrildiler. Esad rejimi şu anda dış destekle
ayakta durmaktadır. En büyük destek İsrail ve İran’dır. Suriye’de rejim
devrilince Hizbullah’ı İsrail’e karşı kullanan İran Hizbullah silahını
kaybetmiş olacaktır. Demokratik ülkeler hem ekonomik hem de askerî
bakımdan güçlüdür. Ancak azınlığa dayalı Suriye zayıf ve zayıf olmaya
mahkumdur.
28.04.2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder