19 Ocak 2013 Cumartesi

Hedef Sakine’ydi

(ERTUĞRUL ÖZKÖK/Hürriyet Gazetesi)          Dün akşamdan itibaren Paris’teydim. Umut verici bir barış süreci başladıysa, hem Türklerin hem Kürtlerin PKK’lı üç kadının öldürülmesini aydınlatmak için elinden geleni yapması gerekiyor. İşte Paris’ten yazdığım ilk durum raporu.

Kurdistan Enformasyon Merkezi’ne gelen kişi veya kişilerin hedefi Sakine Cansız’dı. Leyla Söylemez ve Fidan Doğan yanlış zamanda yanlış yerdeydi. Üçünün de paltoları üzerlerindeydi. Bu da iki ihtimali akla getiriyor. Kadınlar ya çıkmaya hazırlanıyordu veya henüz içeri girmişlerdi.

Üzerlerinde paltoları vardı 

Dün akşamdan itibaren Paris’teydim. Umut verici bir barış süreci başladıysa, hem Türklerin hem Kürtlerin bu cinayetlerin aydınlatılması için elinden geleni yapması gerekiyor. Çünkü bu cinayetler aydınlatılmadığı sürece, iki tarafın önyargıları kesin kabul haline dönüşecektir. işte o nedenle Paris’e geldim ve hemen çeşitli çevrelerle konuşmaya başladım. Dün açık kaynakları elimden geldiğince taradım. işte Paris’ten yazacağım ilk rapor:

Hedef Sakine Cansız’dı 

48 saat sonunda ışığa çıkan ilk sonuç şuydu. Gelen kişi veya kişilerin hedefi Sakine Cansız’di. Öteki iki kadın yanlış zamanda yanlış yerdeydi.

En kritik soru 

Paris’e indiğim saatten beri cevabını veremediğim en önemli soru şu. Fransız polisi geçtiğimiz yıl PKK’ya karşı bir dizi tutuklama operasyonu yapmıştı. Tutuklanan kişilerin dosyaları incelendiğinde şu ortaya çıkıyordu. Sakine Cansız, bir süredir Fransız polisi tarafından takip ediliyordu. Le Monde gazetesi ısrarla, binanın da gözetim altında olduğunu yazıyor. Bu durumda katil veya katiller, Fransız polisini nasıl atlatıp binaya girdiler ve ellerini kollarını sallayarak çıkıp gittiler.

Cansız o binaya az gidiyordu 

Dün ulaşılan en çarpıcı bilgilerden biri de şu. Sakine Cansız 2007 yılından beri Paris’te bulunuyor. Son aylarda geri plana çekilmişti. Cinayetlerin işlendiği büroya çok ender geliyordu. Bu da, katil veya katillerin onun çok iyi takip ettiklerini veya en azından ne zaman nerede olduğunu bildiklerini gösteriyor.

Cep telefonlarında ne var 

Sakine Fransız polisi tarafından izlendiğine göre, büyük bir ihtimalle cep telefonları da dinleniyordu. O telefonların dökümü bu konuda aydınlatıcı bilgi verebilecek.

Cinayet saati 48. saat sonunda aydınlanan noktalardan biri cinayet saati. Cinayetler saat 18. 00 ile 18. 30 arasında işlenmiş.

Cesetlerin bulunması 

İlk günden farklı bir gelişme şu: Cesetleri içerideki kadınlardan birinin erkek arkadaşı buldu, ilk günkü haberde bu arkadaşın içeri giremediği belirtilmişti. Ancak gelen bu kişinin apartmana girdiği, kapı açılmayınca kırıp içeri girdiğinde cesetleri bulduğu anlaşılıyor.

Yeni bilgi 1:üçü de paltolu 

Dün ulaşılan en önemli bilgi ise şu: Öldürülen üç kadının üçünün de üzerinde palto veya manto bulunuyordu. Bu da iki ihtimali akla getiriyor. Kadınlar ya çıkmaya hazırlanıyorlardı veya henüz içeri girmişlerdi. Bu yeni bilgi akla şu soruyu da getiriyor: Katil veya katiller, kadınlarla birlikte mi içeri girdi? Veya tam çıkarlarken kapıda mı karşılaştı.

Yeni bilgi 2: kapıdaki kan izi 

Fransız polisi elindeki bilgileri paylaşmakta çok cimri. Sızan az sayıda bilgiden biri şu: Kapıda kan izleri var. Bu da cinayetlerden en az birinin kapıya çok yakın yerde işlendiğini gösteriyor. Öteki iki kadın ise orta taraftaki odanın kapısının yanında bulundu.

Gare du Nord’un mobese’leri 

Cinayetin işlendiği büro Gare du Nord’a yakın. Bu gardan Londra, Brüksel ve Amsterdam’a giden hızlı trenler kalkıyor. Gar iki bakımdan dikkati çekiyor. İçerideki kadınlardan ikisinin, trenle Brüksel’e gideceği yolunda bilgiler var. Gar cinayeti işleyenler açısından da çok elverişli bir kaçış imkânı sağlıyor. Neredeyse yarım saatte bir hızlı tren var. Londra 2 saat, Brüksel l saat 15 dakika, Amsterdam 4 saat.

Çevrenin özellikleri – Fransa’da bugüne kadar en etkili eylemleri yapan ülke İran’dı. 

Paris’in bu bölgesinde yaşayan çok sayıda Türk var. Çok sayıda kebapçı dükkânı bulunuyor. Ayrıca Afrika kökenli berberlerin yoğun olduğu bir semt. Yani, çabuk kaybolmak için elverişli bir bölge. Dün de belirttiğim gibi Fransa’da 150 bine yakın Kürt var. Bunların yüzde 90′ı Türkiye asıllı. 6 bin 500′ü Iran, 4 bin 800′ü Irak kökenli. Suriye kökenli Kürt sayısı ise çok az. Dış istihbarat örgütleri içinde, Fransa’da bugüne kadar en etkili eylemleri yapan ülke İran’dı. 

Şu ana kadar Fransa Türkiye ve Kürt tarafında durum nedir 

Bu cinayetler, siyasi tarihimizin en önemli olaylarından biri. Türkiye’de yürüyen sürecin olumsuz etkilenmemesi için, her tarafın bu cinayetlerin kısa sürede aydınlatılması için elinden geleni yapması gerekir. Yani hem Türkiye’nin, hem Fransa’nın, hem de Kürt yöneticilerin. Peki şu ana kadarki durum nedir?

Türkiye Fransa’dan 2 şey istedi 

Türkiye, Paris Büyükelçiliği aracılığıyla Fransız hükümetine iki mesaj iletti. BiR: Bu olay, bir ucuyla Türkiye’yi de ilgilendirmektedir. O nedenle gelişmeler konusunda Türkiye’nin ve Türk polisinin de bilgilendirilmesini talep ediyoruz. K: Eğer Fransız polisi Türkiye’den herhangi bir bilgi talep ederse, bu hemen yerine getirilecektir. Netice: Bu yazıyı yazdığım dakikaya kadar, Türkiye’nin Paris Büyükelçiliği’ne verilen bir bilgi yoktu.

Kürt tarafı; yöneticiler olumlu 

Militan kesiminde genellikle Türkiye suçlanmakla birlikte PKK’nın Avrupa kanadında serinkanlı ve temkinli bir hava hâkim. En ağırlıklı olarak söylenen şey, “barış sürecinin etkilenmemesi”.

Türkiye tarafı olumlu 

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın açıklaması olumlu karşılandı. Türkiye’deki tepkiler de genel olarak sakin. Dün gece itibariyle Paris’te hava bu durumdaydı.

12.01.2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder