Son zamanlarda Türkiye’ye karşı
takındığı hasmane tutumundan dolayı sık sık Türk basınına malzeme olan
ve Irak’ın yeni diktatörü olmakla itham edilen Nuri el Maliki’nin karanlık geçmişi ve hakkında şimdiye dek yayınlanmamış iddialar
İşte Suriye’de bulunduğu yıllarda Hz.
Zeynep (Seyyide Zeyneb) sokaklarında tespih, kaçak ve hediyelik eşya
satan Nuri el-Maliki’ye dair gizli kalmış bilgiler:
Dört çocuk babası Nuri Kamil el-Maliki
namı diğer Cevad el-Maliki veya Ebu Esra 1950 yılında Babil’in Hile
kasabasında dünyaya geldi. Arap dili edebiyatında master yapan el-Maliki
1979 yılına kadar Irak Eğitim bakanlığında çalıştı. Aynı yıl Irak’ı
terk edip İran’a geçti. 1987 yılına kadar İran’da kaldı.
Bu dönemde Davet partisinin askeri
kanat sorumlusuydu. Davet Partisi’nin askeri kanadı olan Şehid Sadr
birliklerinin karargahı İran devrim muhafızları kontrolünde Ahvaz
kentinde (Güney Batı İran) bulunan Ramazan karargahına bağlı Gayur
kampındaydı. İran–Irak savaşı esnasında buradan Irak toprakları
içerisine girip operasyon yapıyorlardı. İran devrim muhafızları
denetiminde yapılan bu eylemleri gerçekleştiren birliklerin komutanı
el-Maliki’den başkası değildi.
Gayur kampında bulunan militan sayısı
500-1000 arasında değişiyordu, kendilerine “İmam el-Humeyni Askerleri”
diyorlardı. Nuri el-Maliki ve Davet Partisi yöneticileri de bu kampta
yer alıyordu. O dönemde Davet Partisi İran-Irak savaşına katılıyordu.
Cevad el-Maliki ve Davet Partisi yöneticilerinin İran istihbaratı ve
Devrim muhafızlarına bağlı Ramazan karargahıyla sıkı ilişkileri vardı.
İran rejimine bağlı bu birimler, Davet Partisi’nin Irak topraklarında
terörist eylemler gerçekleştirmek için ihtiyaç duyduğu her türlü silah,
cephane ve lojistik destek sağlıyordu. Bu birimlerin bir görevi de
militanların sınırdan sızıp Irak topraklarına geçişlerini de
sağlamaktı, bu işlerin koordinasyonundan sorumlu kişi ise Nuri
el-Maliki idi.
1987′de Suriye’ye geçti
1987 yılında İran’dan ayrılan Nuri
el-Maliki Suriye’ye gitti. Burada Davet Partisi’nin Suriye’de
örgütlenmesinden sorumlu oldu. Ancak İran devrim muhafızlarıyla olan
sıkı ilişkilerini burada da sürdürdü. Devrim muhfazılarının İran
sınırları dışındaki operasyonel gücü olan Kudüs gücüyle temaslarını
sürdürdü. Burada bir çok kez bu gücün sorumlularıyla bir araya geldi.
Örneğin Davet Partisi Suriye temsilcisiyken 11 Ocak 2002’de Nasr
karargahı komutanı ve İran’ın Irak masası temsilcisi Rıza Seyfellahi ile
Şam’da bir araya geldi. İki taraf Davet Partisi’nin geleceğini görüştü.
Bütün bu dönemlerde Nuri el-Maliki’nin
İran rejimiyle sıkı ilişkileri vardı. 28 Mayıs 1998’de yaptığı bir
konuşmada “Humeyni İslamı esaretten kurtardı, ona yeni bir ruh
kazandırdı” dediği biliniyor.
Baas Yanlılarını Temizleme Görevini Üstlendi
Saddam Hüseyin devrildikten sonra Cevad
el-Maliki Irak’a döndü. Paul Bremer onu Baas Partisi’ni Bitirme Heyeti
başkan yardımcılığına getirdi. İlk yapılan Parlamento seçimlerinde
koalisyon milletvekili olarak parlamentoya girdi. Bir dönem parlamento
başkan yardımcılığı yaptı. İbrahim Caferi hükümetinde geçici
parlamentoda güvenlik kurulu başkanı seçildi (30 Ocak 2005). Terörle
mücadele kanununun hazırlanmasında onun imzası da vardı. Zaten ne
olduysa bu kanunun çıkmasından sonra oldu. Zira bu kanuna dayanarak
Sünni kökenli ve İran rejim muhalifi kişileri ortadan kaldırmaya
başladılar.
2003-2004 yılları arasında Hükümet
içerisindeki Baas yanlılarını temizleme kurumu başkan yardımcısıydı. Bu
dönemde İran muhalifi on binlerce asker, bürokrat ve devlet memuru
görevinden uzaklaştırıldı.
Ölüm Mangaları kurdu
Bununla birlikte Nuri el-Maliki Davet
Partisi içerisinde güvenlik birimi bünyesinde güvenlik faaliyetlerinden
ve intikam amaçlı terör operasyonlarından sorumluydu. Nuri el-Maliki
başbakan olmadan önce Davet Partisi içerisinde suikast timleri
sorumlusuydu. Davet Partisi’ne bağlı Güvenlik Birimi’nin diğer bir adı
da “intikam grubu”ydu. Bu grubun görevi muhalifleri ve sünnileri ortadan
kaldırmaktı. Bu birim Nuri el-Maliki’nin emri altında çalışıyordu.
İran Elçisi’yle sık sık görüşüyordu
Nuri el-Maliki başbakan olduktan sonra
İran’ın Bağdat büyükelçisi ve Kudüs gücü yöneticilerinden Kazımi Kumi
ile düzenli olarak bir araya gelmekte ve günden güne İran rejimine
yakınlaşmaktadır. Örneğin adları bir çok suça ve cinayete karışan İranlı
istihbarat elemanlarıyla alenen bir araya gelmekte herhangi bir sakınca
görmüyor. 13 Eylül 2006’da İran’a yaptığı ziyarette Nuri el-Maliki İran
rejimine yakın görünmek için Meşhed kentine gitti. Orada istihbarat
bakanlığı elemanlarından Muhammed Cevad Haşimi’nin yönettiği Habilian
Derneği yetkilileri ile bir araya geldi. Irak’ta faaliyet gösteren İran
muhalifi Halkın Mücahitleri örgütünü bitirmek için işbirliği sözü verdi.
El-Maliki aynı zamanda Irak’ta ikamet eden Halkın Mücahitlerini yok
etmek için İran rejimi ile çok gizli bir anlaşma imzaladı. Hamaney
2009’da Iraklı yetkilerle gerçekleştirdiği görüşme esnasında bu
anlaşmadan bahsetmeseydi hiç bir Iraklı yetkilinin bu anlaşmanın içerik
ve kapsamından haberi olmayacaktı.
Wikileaks belgelerinde de adı geçiyor
Wikileaks’te yayınlanan belgelere göre
Nuri el-Maliki sünnilere ve İran muhalifi Iraklı sivillere ve Baas
yanlısı kişilere karşı ölüm mangası oluşturduğu ve bu mangaların çok
sayıda suikast, adam kaçırma ve tutuklulara işkence yapma suçlarına
karıştığı iddiaları yer almıştı.
Yine medyaya sızdırılan bazı belgelere
göre Irak başbakanı Nuri el-Maliki’nin Kudüs Tugayı’ndan halen emir
almaya devam ettiği ve bu tugayın direktifleri doğrultusunda İran
muhalifi kişileri ortadan kaldırma konusunda işbirliği yaptığı ortaya
çıkmıştı.
Hakkında çok vahim iddialar var:
Öte yandan Kuveyt el-Vatan gazetesinde yayınlanan bir makalede Nuri el-Maliki hakkında vahim iddialar yer alıyor:
“Zikar İzleme ve Bilgi Örgütü’nün
verdiği bilgilere göre Irak’lı alimlerin kaçırılmasında rol oynayan İran
yanlısı Davet Partisi ile Nuri el-Maliki’nin karıştığı terörist
eylemlerden bazırları:
- 18/12/1981 yılında Irak’ın Beyrut Büyükelçiliği’nin bombalanması eylemine bizzat katıldı.
- Seksenli yıllarda Şii Emel Hareketi’ne
bağlı Hüseyin Aşıkları isimli grubun üyesiydi. Bu grup 1982 yılında
FKÖ’nün Lübnan’dan çıkarılmasından sonra kamplarda kalan bir çok
Filistinliye yönelik suikast ve kaçırma eylemlerinde bulundu, direnişi
organize etmek isteyen Filistin askeri liderlerinden bir çoğunun
tasfiyesi olaylarına karıştı.
- Maliki Filistinlilere karşı en kanlı
saldırılarını gerçekleştiren Haydar Birliği’nin başkanıydı. Bu grup
90’dan fazla yarbay rütbeli Filistinli subayı öldürdü. Ancak Filistinli
fedailer İran yanlısı Davet Partisi üyesi bu birliğin bir çok militanını
öldürmeyi başardılar. El-Maliki milislerinden Davet Partisi isimli suç
şebekesine mensup militanların itiraflarını iöeren videolar mevcuttur.
- El-Maliki 1981/1982 yılları arasında
İran’ın Şam Büyükelçisi Muhteşemi’nin vasıtasıyla Davet Partisi’nin
denetimindeki Cihad hücresinin önderliğini yaptı. Partinin ikinci adamı
Züheyri ve Ümad Muğniye idi. Bu hücrenin Amerika, Irak ve Fransa
büyükelçiliklerine saldırı düzendi.
- Nuri el-Maliki 1985 yılında Beyrut’ta
TWA uçağının kaçırılması eylemine katıldı. O dönemde Emel Hareketi’nde
Nebih Berri’nin basın sorumlu yardımcısıydı ve aynı şekilde Davet
Partisi hesabına çalışıyordu.
Peki onu başbakanlık koltuğuna oturtan
Amerikalılar onun profesyonel bir terörist olduğunu bilmiyorlar mı? Peki
uluslararası toplum onu, işlediği savaş suçları nedeniyle uluslararası
ceza mahkemesine veya savaş suçları mahkemesine sevk edecek mi? Ya da
geçmişte ve şu anda işlediği bir çok cinayet ve suç nedeniyle ya da
gizli hapishanelere tıktığı ve türlü işkencelerden geçirdiği Iraklılar
nedeniyle, ülkenin petrol ve mali servetlerini yağmaladığı ve ambargolar
yüzünden kaybettiklerini tazmin etmek için İran’a kaçırdığı Irak’ın
paraları nedeniyle veya İran’ın dini lideri Hamaney’in direktifleri
doğrultusunda İran’a kaçırılan ve savunma endüstrisi ve nükleer
araştırma konusunda uzman Iraklı bilim adamının İran zindanlarında
tutularak İran istihbaratı tarafından ya da idam edileceksiniz ya da
İran savunma sanayisi ile nükleer programı için çalışacaksınız diye
İran’da esir edilmelerine neden olduğu Iraklı bilim adamları için
Irak’ta yargılanmayacak mı?”
Öte yandan oğlu Muhammed el-Maliki’nin
İngiltere’nin başkenti Londra sokaklarında milyon dolarlık
Ferrari’siyle tur attığı, kadınlara sarkttığı görüntüler medyaya
yansımıştı.
Yine damadı Raid Ali’nin hayat kadınlarıyla çekilen görüntüleri çeşitli internet sitelerinde dolaşmaktadır.
Kaynak: timeturk.com – 28.12.2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder