(ALİ RIZA AKGÜN/Milat Gazetesi) Milat
yazarı Ali Rıza Akgün İran’ın maskesini düşürdü. İran’ın son yıllardaki
uygulamalarıyla adeta İslam ümmetin genleriyle oynadığını belirten
Akgün, İran’ın Ortadoğu’daki yanlılarının kuyusunu kendi elleriyle kazdığını belirtti.
“Olayı gören ve yaşayan, işiten gibi değildir” derler. Bizler
olayların bizzat içinde olmadığımız ve olayları birebir yaşamadığımız
halde bile dengemiz bozulmak üzere. Ya bizzat olayların içinde olanların
hali nasıldır sizce? Hemen yanı başımızda her gün yüzlerce insanın
katledildiğine şahit oluyoruz internet ve televizyon ekranlarından.
Olayları yaşayanların ve görgü şahitlerinin anlattıkları daha bir dehşet
ve endişe verici! Dünya müstekbirleri ve onların Ortadoğu’daki
-doğrudan, ya da dolaylı- yandaşları ise bu katliamlar karşısında
kahpece ve vicdansız bir tavır içerisindeler.
Her gün kadın-erkek, yaşlı-çocuk
katledilen yüzlerce insan! Suriyeli kardeşlerimizin tabiriyle ülke adeta
mezbahaneye dönüştürülmüş durumda! Ya tutuklananlara yapılan insanlık
dışı muameleler. Akla hayale gelmez çeşitli işkenceler altında can
verenler. Tecavüze uğradıktan sonra hunharca katledilen ya da bizzat
kendileri intihar eden kadınlar. Ve insanın söylemeye ve yazmaya elinin
ve dilinin varmadığı daha neleeer, neler…
Batılı müstekbirler başta olmak üzere
insanlık ve Ortadoğu için hiçbir hayır düşünmeyen kahpeleri anlamakta
zorluk çekmiyorum. Onların işi gücü tarih boyunca fitne, fesat çıkarmak,
insanları birbirine düşürmek ve sadece kendi çıkarları olmuştur. Ancak
ben şahsen Ortadoğu’nun temel taşlarından olan İran, Irak ve kör
taklitçilerin bütün bu olan biten karşısındaki tutumunu anlamakta zorluk
çekiyorum. İran son yıllardaki uygulamalarıyla adeta İslam ümmetin
genleriyle oynadı! Ortadoğu’daki yanlılarının kuyusunu kendi elleriyle
kazıyor adeta!
Kimse kimseyi aptal ve saf köylü yerine
koymasın artık. Sen mezhepçilik ve çıkarcılık doğrultusunda elinden
geleni ardına koymayacaksın, ondan sonra kalkıp Cuma
minberlerinden “İslam inkılâbı” diyeceksin. “Aman efendim Ortadoğu’da
mezhepçilik yapmayın, aksi halde sonucu çok kötü olur.” diyeceksin…
Vaaah vah. Yazııık yazık. Bizde yıllarca İslam inkılâbı dedik.
Amerikancı yönetimlerden kurtularak nasıl birlik oluruz dedik. Ama
nafileymiş. Bazıları suyun altından samanı yürütmüş de haberimiz yokmuş.
İslam Dünyasının kadim düşmanı Rusya ve
son dönemde Ortadoğu’yu İşgale kalkışan A.B.D müstekbirlerinin
gölgesinde çevrilen bunca filime rağmen, yinede Şia Dünyasında
Üniversite çevresinde makul düşünen aydın bir neslin ve kadronun
olduğunu düşünüyorum. Aynı kadronun, son yıllarda özellikle Irak ve
Suriye’de çok büyük haksızlıklara maruz kalan Sünni dünyada da var
olduğuna kâniyim. Bu çevreler daha cesur olmalı, seslerini yükseltmeli
ve yanlış yapanları açık bir şekilde uyarmalıdır. Hatta yapılan
haksızlıkların giderilmesi noktasında ortak adımlar atmalı, açıkça
çağrıda bulunmalıdırlar. Aksi halde Suriye ve Irak’taki bu savaş bir
şekliyle bitirilmez. Bu zalim rejimlere son verilmez ise, artık dönüşü
olmayan bir yola girilmiş olacaktır. Tarih yeniden tekerrür edecek.
Ortadoğu tam bir intikam tugayları meydanına dönüşecektir!
Bölgemizde bütün sermayesi
geçmişi eleştirmek olan, Ashap ve Tabiinden birçok güzide insanı bile
Emevilerin yaptıkları zulümlere karşı ses çıkarmamakla eleştiren, hoca,
âlim, akademisyen ya da İslami önder namıyla şöhret bulmuş (vadide aslan
olmayınca tilkiler aslan kesilir.) birçok zevatın Suriye olayları
karşısında takındıkları sus-pus tavırlarıyla maskeleri düşmüş, gerçek
yüzleri ortaya çıkmıştır.
Yıllardan beri çevrelerindeki
Müslümanlara hak, hakikat ve gerçek İslam pazarlama adı altında, ağız
burun bükerek ümmetin en değerlileri aleyhinde bile konuşmaktan
çekinmeyen, her daim çaktırmadan Ehl-i Sünnet aleyhinde konuşan
bu dengesizlerden, Suriye’deki zalim, katil ve tecavüzcü vahşilere karşı
ve onların hurafeci, yobaz ve çıkarcı destekçileri aleyhinde hiçbir
ciddi açıklama duymadık!
Hele ‘Hûla katliamında’ anne ve
babalarının gözü önünde bıçaklarla boğazları kesilerek hunharca
katledilen o yavruların katillerine ve destekçilerine lanet okumak
yerine o yavruların naaşlarının dizilişinden rahatsızlık duyan kendini
beğenmiş, küstah ve kibirli yazarlara ne demeli… Acaba Hama ve Lazikiye
çevresinde gerçekleşen son katliam görüntülerinin sergilenmesinden de
rahatsızlık duymuş mudur ekselansları?
10.06.2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder