Washington'la
Ankara'nın son şeklini verdiği plana göre, Kilis ve Suriye'nin Ürdün
sınırında uçuşa kapalı alanlar oluşturulacak. Bu fiili tampon bölgenin güvenliği ABD'nin Türkiye'ye yerleştireceği Patriot füzeleriyle sağlanacak.
Yeni füze sistemi alınacak
Suriye'de
devreye girmekte isteksiz davranan ABD, ölü sayısının 30 bini aşmasının
ardından yeni bir seçenek üzerinde çalışı-, yor. Plana göre Kilis ve
sınır boyuna ABD'nin Patriot füzeleriyle Türkiye'ye ait yeni bir füze
savunma sistemi yerleştirilecek. Bu sayede 60 kilometrelik bölgede
Suriye Hava Kuvvetleri unsurlarının uçuşu engellenecek.
Mülteciler rahatlayacak
Benzer
bir 'fiili tampon bölge' Ürdün'de de oluşturulacak. Böylece Suriye
uçaklarının Kilis'ten Halep'e kadar olan bölgede köyleri vurması
engellenirken, kaçan mültecilerin geri dönmesine ve muhaliflerin
organize olabilmesine imkân sağlanacak. ABD tarafı bu formüle, iki ülke
askerlerinin de Suriye'ye ayak basmaması kaydıyla onay veriyor.
Türkiye ve ABD Suriye'de güvenli bölge kurma hazırlığında
Türk
ordusuyla koordineli hazırlanan ve ABD Başkanı Obama'nın masasında
duran seçeneklerden öne çıkan, Kilis ve Ürdün sınırındaki iki bölgede
Suriyelilerin sığınabileceği 'no fly zone' (uçuşa kapalı) adıyla
'güvenli bölgeler' kurulması.
Suriye
krizinde ölü sayısının 30 bini geçmesi ve iç savaşın Türkiye ve
Lübnan'ı da etkileyen bölgesel bir mücadeleye dönüşmesi nedeniyle, 20
aydır devreye girmekte isteksiz davranan ABD yönetimi, aralarında
Kilis-Halep arası 'güvenli bölge' de olmak üzere bir dizi askeri seçenek
üzerinde çalışıyor.
Türk
ve ABD ordusunun koordinasyon halinde üzerinde çalıştığı planlar, her
iki ülke askerinin de Suriye'ye 'girmemesi' kaydıyla, Türkiye'ye
yerleştirilen Patriot füzeleri aracılığıyla denetlenen bir 'no fly zone'
içeriyor.
Obama'nın
masasında duran ve ABD başkanı nihai siyasi karar bekleyen bu seçenek,
uzun süredir iki ülkenin askeri makamları tarafından görüşülmekte. Plan,
Eylül ayında Ankara'ya gelen ABD Genelkurmay Başkanı Martin Dempsey
dahil, son dönem iki ülke arasındaki üst düzey askeri toplantılarda da
gündeme geldi.
Askeri seçenekler masada
Şubat
ayından bu yana Ankara'nın 'insani koridor' ve 'güvenli bölge' gibi
önerileri konusunda isteksiz davranan ABD yönetimi, Ankara'dan gelen
baskı ve Suriye'deki olayların kontrolsüz tırmanışı nedeniyle, son 4
aydır kolları sıvayıp askeri seçenekleri masaya yatırdı. Bunlar arasında
şu aşamada en öne çıkan Kilis ve Ürdün sınırında kurulacak fiili
'tampon bölgeler.'
BM
kararına gerek duymadan ve minimum askeri müdahaleyle gerçekleşmesi
planlanan 'güvenli bölgeler', Suriye dışından Suriye hava sahasının bir
bölümünü denetleme esasına dayanıyor. Buna göre Kilis ve sınır boyuna
yerleştirilecek iki Patriot füze sistemi ve Türkiye'nin önümüzdeki dönem
satın almayı planladığı yeni bir hava savunma sistemi aracılığıyla,
Halep'ten Kilis'e kadar uzanan 60 km'lik bölgede Suriye hava
kuvvetlerine ait uçak ve helikopterlerin uçuşu engellenecek. Ayrıca Türk
sınır boyunda sürekli uçuş halindeki Fl6'lar da Suriye ordusunun o
bölgedeki köy ve kasabaları bombalamasına engel olacak. Benzer bir
bölge, Ürdün'de de oluşturulacak. Bu sayede oluşturulan 'fiili' tampon
bölge, mültecilerin geri dönmesi ve muhaliflerin organize olabilmesine
de imkan verecek.
Suriye'ye bombardıman yok
Ancak
bu plan, askeri anlamda tamamen güvenliği sağlanmış bir 'tampon bölge'
değil fiili bir 'güvenli bölge' içeriyor. Geçmişte Irak ve Libya'da
uluslararası koalisyonlar tarafından ilan edilen 'no fly zone' (uçuşa
kapalı bölge), o ülkenin hava savunma sistemlerinin önceden tahrip
edilmesi ve söz konusu bölgenin denetimi için o ülkenin hava sahasında
düzenli uçuş gerektiriyordu.
Hem
Türkiye hem de ABD bu aşamada bu seçeneğe sıcak bakmıyor. BM'deki
zorluklar dışında, Suriye'nin kuzeyindeki hava savunma sistemlerinin
tahrip edilmesi, 1000'e yakın sortiyle 400 farklı noktaya bir kaç hafta
süren bir bombardıman gerektiriyor. Hem Ankara hem de Washington'da, bu
tarz bir operasyonun siyasi ve ekonomik faturasının yanında, BM kararı
da gerektirdiği düşüncesi hakim.
‘No boots on the ground'
Şu
anda üzerinde çalışılan formül ise, askeri anlamda yüzde yüz güvenli
olmasa da 'fiili' anlamda bir tampon bölge oluşmasını içeriyor. ABD
tarafı bu yan-güvenli formüle 'No boots on the ground' (Alanda postal
yok) prensibiyle onay veriyor. Türkiye açısından kurulması planlanan
fiili tampon bölgenin avantajı, Suriyeli mültecilerin geri dönebilmesi
ve muhaliflerin daha rahat organize olarak Suriye genelinde temsili bir
yapı kurabilmesi. Ayrıca Halep, Azaz, Idlib ve civarı bölgelerdeki sivil
halkın bombardımandan etkilenmesi de önlenmiş olacak Planın dezavantajı
ise, mülteciler açısından yüzde yüz güvenli olmaması, uçuşa kapalı olsa
da uzun menzilli tank ve top atışlarım karşı etkisiz olması ülkedeki iç
savaşı arttırma riski.
Kaynak: Milliyet Gazetesi – 07.11.2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder