Katarın başkenti Doha da yeniden
yapılanmak için bir araya gelen Suriyeli muhalif gruplar, yol
haritasında uzlaştı. Buna göre, oluşturulacak 300
kişilik bir ‘Genel Kurur geçici hükümeti kuracak. Suriye’de tüm muhalif
hareketlerin temsil edileceği ‘ulusal konferans’ düzenlenecek.
Muhaliflere yeni başkan
Şam yönetimine karşı daha etkin mücadele
etmek için merkezini Katar’a kaydıran muhalefetin Doha zirvesi başladı.
Türkiye ve bölge ülkelerinin Bakan düzeyinde temsil edildiği
toplantının ilk gününde önemli kararlar alındı. Suriye Ulusal Konseyi’ne
yeni başkan seçilirken, muhalif gruplar 8 maddelik deklarasyon
yayınladı.
İlk toplantı
Deklarasyonda, Genel Kurul’a tüm siyasi
grupların katılması kararlaştırılırken, SUK muhaliflerin en yüksek
temsil organı olarak ilan edildi. Yeni yol haritasına göre, ‘Genel
Kurul’ ilk toplantısını Suriye’de kurtarılmış bir bölgede yapacak.
‘Uluslararası toplum’un desteğini almadan geçici hükümet ilan
edilmeyecek.
Tek merkezden komuta
Muhalefetin eski lideri Abdülbasid Şeyda
kararları ‘Suriye için yeni bir dönemin başlangıcı’ olarak
nitelendirdi. SUK Başkan Yardımcısı Sabra ise muhalefetin, ülke içindeki
silahlı grupları birleştirdiğini açıkladı. İdlip, Halep, Hama ve
Humus’taki silahlı grupların bundan sonra tek merkezden komuta
edileceğini söyledi.
Muhaliflere uyarı Güç değil sorumluluk paylaşın
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Doha’da
Suriyeli muhalif gruplara seslendi. Suriye dışında faaliyet gösteren
muhaliflerden etkin, katılımcı ve koordineli olmalarını isteyen
Davutoğlu şunları söyledi: Suriye içindeki muhalefetin fedakarlığına
cevap verecek iyi organize edilmiş tek bir yapı oluşturulmalı. Güç
paylaşımına dayalı değil, sorumluluk paylaşımına dayalı bir örgütlenmeye
gidilmesi lazım.
Doha deklarasyonu
Karar alma merkezi Türkiye olan Suriye
muhalefeti, yeni bir yapılanmaya gitmek üzere harekete geçti, ilk adım
Katar’ın başkenti Doha’da atıldı. Türkiye dahil bölge ülkelerinin bakan
düzeyinde katıldığı toplantıda yeni muhalif başkan seçildi. Yayınlanan 8
maddelik bildiriyle yol haritası çizildi. İlk hedef Suriye’deki
kurtarılmış bir bölgede tüm kesimleri kapsayacak “ulusal konferans”
düzenlenmek. Suriye muhalefetinin “karargahının” Türkiye’den Katar’a
kaydırılması ve daha kapsayıcı bir birlik oluşturulması amacıyla
başlatılan yeniden yapılanma süreci Katar’ın başkenti Doha’da start
verdi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile birlikte bölge ülkelerinin
bakan düzeyinde katıldığı toplantının ilk gününde önemli kararlar
alındı. Öncelikle Suriye Ulusal Konseyi’ne yeni bir başkan seçildi.
Ancak ismi bugün açıklanacak.
‘kurtarılmış bölgede toplantı’
Suriye Ulusal Konseyi’nin (SUK) şimdiki
başkanı, Kürt asıllı Abdülbasid Şeyda’nın “Suriye için yeni bir dönemin
başlangıcı” olarak nitelendirdiği toplantıda 8 maddelik bir yol haritası
üzerinde anlaşmaya varıldı. Buna göre oluşturulacak 300 kişilik bir
“Genel Kurul” geçici hükümetin kurulması için yetki alacak. Genel
Kurul’a farklı siyasi grupların katılması, ancak en yüksek temsilin SUK
tarafından olması isteniyor. SUK ayrıca Genel Kurul’un, Suriye’de, Özgür
Suriye Ordusu’nun (ÖSO) kontrolündeki “kurtarılmış” bir bölgede
toplanmasını istiyor. SUK’un diğer bir şartıysa “uluslararası toplumun”
desteğini almadan geçici hükümetin ilan edilmemesi.
Türkiye’ye teşekkür
Toplantıda konuşan Abdülbasid Şeyda,
Suriye halkının yanında yer alan Türkiye’ye, kadim komşuluk ve kültür
bağlarının da önemine dikkati çekerek, teşekkür etti. Şeyda önceki gün
yaptığı açıklamada, Türkmen, Kürt, Arap ve Süryanisiyle tüm etnik
kesimlerin adil biçimde temsil edildiği bir platform olan SUK’un son
toplantısıyla birlikte yeni Suriye’nin başlangıcı olduğunu belirtmişti.
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın Suriye muhalefetiyle ilgili
açıklamalarının, seçimler öncesinde ABD kamuoyuna yönelik bir mesaj
olduğunu söyleyen Şeyda, ABD’nin Suriye konusunda “kararsız ve Beşşar
Esed’e zaman kazandıran” politika izlediğini savunmuştu. Dışişleri
Bakanı Ahmed Davutoğlu, Katar’ın başkenti Doha’da Suriye muhalefetinin
bakanlar düzeyindeki toplantısına katıldı.
İran gelmiyor, ‘Üçlü Zirve’ ertelendi
Türkiye’de Mısır ve İran Dışişleri
Bakanlarının katılımıyla Ankara’da gerçekleşecek olan Suriye Zirvesi,
İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihli’nin katılamayacağını bildirmesi
üzerine ertelendi. Salihli’nin İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’a 2
günlük Vietnam ziyaretinde eşlik edeceği bu nedenle toplantıya
katılmayacağını bildirdiği öğrenildi. Ankara’da gerçekleştirilecek Üçlü
Suriye Zirvesi de bu nedenle ertelendi. Konuyla ilgili olarak Doha’da
açıklamalarda bulunan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “Mısır-Türkiye
üst düzey stratejik işbirliği toplantısı için Mısır Dışişleri Bakanı
cumartesi günü Ankara’da olacaktı. İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber
Salihi’nin de programının uygun olması durumunda onun da katılımı ile
bir toplantı gerçekleştirilebilmesi için istişarelerde bulunuldu” dedi.
Daha önceden planlanmış bir toplantının söz konusu olmadığını kaydeden
Davutoğlu “Sayın Salihi’nin, Doğu Asya ziyareti çerçevesinde
Endonezya’da bulunacak olması nedeniyle pazar günü Ankara’ya gelmesi
mümkün olamıyor, ” diye kokuştu.
Obama’ya Filistin çağrısı
İkinci kez seçilen ABD Başkanı Barack
Obama’ya, yeni dönem ABD dış politikasının nasıl olması gerektiği
konusundaki ilk çağrı Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’ndan geldi.
Suriye muhalefetinin yeniden yapılandırılması amacıyla Katar’da başlayan
toplantılara katılan Bakan Davutoğlu burada Yeni Şafak yazarı Işın
Elçin’in sorularını yanıtladı. Bakan Davutoğlu Obama’ya, ikinci
döneminde bölge politikalarını sadece İsrail’in güvenliği odaklı
yaklaşımlarla belirlememesi çağrısı yaptı ve öncelikli olarak Filistin
sorununun çözümü için inisiyatif almasını istedi. Davutoğlu şöyle
konuştu: “Obama’nın Kahire ve ardından Ankara’da yaptığı konuşmalar ümit
yaratıp takdir toplamış, en çok da Filistin sorununun çözümü için
beklenti doğurmuştu. Filistin sorunu çözülmeden bölgede kalıcı istikrar
sağlanması zor”
ABD’yle istişare halindeyiz
Suriye konusunda da ABD ile sürekli
istişare halinde olduklarını belirten Davutoğlu, bölgedeki sorunlara
çözüm süreçlerinin dışarıdan dayatılmaması gerektiğine vurgu yaptı.
“Ortadoğu’da sorunlara çözüm bölgesel inisiyatiflerle yapılmalı” diyen
Davutoğlu, hiçbir kaygının Arap halklarının en doğal hakları için
sürdürmekte olduğu mücadeleyi gölgelememesi gerektiğini söylerken
“Sadece İsrail’in güvenliğine endeksli politikalarla bölgeye bakmak
olumsuz sonuçlar doğurur” ifadesini kullandı.
Muhalefet Birleşmeli
Davutoğlu, Doha’da Suriye içinden ve
dışından gelen çok sayıda muhalif guruba hitaben yaptığı konuşmada ise
önemli uyarılarda bulundu. Dışarıdaki muhalif gruplardan daha etkin
katılımcı ve koordineli olmalarım isteyen Davutoğlu’nun altını çizdiği
hususlar şöyle: Ülke içinde sadece savaşan unsurlarıyla değil, halkın
ihtiyaçlarını karşılamaya dönük, yerel yönetim yapıları da oluştu.
Suriye halkı 20 aydır büyük bir felaketle bu mücadeleyi yönetiyor. Geçen
yıl Suriye Ulusal Konseyi kurulmuştu. Zaman içerisinde buna yeni
yapılanan gruplar ve Riyad Hijab gibi kişiler eklendi. Bunların bir
bütünleşmeye ihtiyacı var. SUK artı diğer bütün muhalefet gruplarına
çağrımız Suriye içindeki muhalefetin fedakârlığına cevap verecek etkin,
kapsayıcı ve iyi organize edilmiş tek bir yapı oluşturmaları. Bunun için
güç paylaşımına dayalı değil sorumluluk paylaşımına dayalı bir yapı
örgütlenmesi lazım. Üçüncü olarak yeni bir dönemin eşiğindeyiz, hiçbir
dış gücün empoze edeceği bir süreç değil. Uluslararası toplum bu uyumu
sağlamak için çaba sarfetmeli.
DOHA
Suriye muhalefetinin Doha’daki Genel Kurul toplantısında oy çokluğu ile kabul ettiği 8 madde:
1. Geçiş hükümeti için tüm muhalif
grupların katıldığı “Ulusal Konferans” düzenlenecek. Burada en yüksek
temsil hakkı SUK’a ait olacak.
2. Ulusal Konferans’ta, “kurtarılmış
bölgeler” deki yerel konseyler, rejimden ayrılmış teknokratlar, bağımsız
muhalif gruplar ve Özgür Suriye Ordusu’nun şemsiyesi altındaki Suriye
silahlı grupları içeren SUK’tan 300 kişilik bir katılımcı olacak.
3. Şartlar el verirse Suriye içindeki “kurtarılmış bölgeler” de Ulusal Konferans’1 toplamak için çalışılacak.
4. Geçiş hükümeti, işlevlerini
gerçekleştirmeyi sağlayacak “uluslararası bir tanınma garantisi”
olmadığı sürece ilan edilmeyecek.
5. Geçiş hükümeti, dışişleri, savunma,
göç, insan hakları, sağlık ve enformasyon bakanlıkları gibi “mini” bir
kabineden oluşacak.
6. Geçiş hükümetini takiben SUK ve onun komiteleri işlevlerine devam edecek ve geçiş hükümetine destek verecek.
7. Katılımcıları belirleyecek bir
hazırlık komitesi ile konferansın yapılacağı yer konusunda çalışacak bir
lojistik komitesi kurulacak. Komiteler, görevlerini 2 aylık bir sürede
gerçekleştirecek.
8. Genel Sekreter seçilecek ve bu kişi,
hedeflere sadık kalmak şartıyla girişimin başarısı için değişiklik yapma
hakkına sahip olacak.
Kaynak: Yeni Şafak Gazetesi – 09.11.2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder