5 Kasım 2012 Pazartesi

Hoşgeldin 1979

11 Eylül gecesi, ABD’nin Mısır’daki Kahire Büyükelçiliği’ne ve Libya’daki Bingazi Konsolosluğu’na yönelik saldırılarla patlak veren protesto dalgası, 1979 yılını hatırlattı.

16 Ocak 1979′da Şah Muhammed Rıza Pehlevi’nin yerini şubat ayında sürgünden dönen Büyük Ayetullah Humeyni’nin almasının ardından İran İslam Devrimi’nin ilanıyla başlayan süreç, yıl sonuna kadar İslam dünyasında  son derece kritik gelişmelere sahne oldu. Devrik Şah’ın kanser tedavisi için ABD’ye kabul edilmesinin ardından İranlı üniversite öğrencileri 4 Kasım’da ABD’nin Tahran Büyükelçiliği’ni bastı ve 52 diplomatı rehin aldı. Rehineler ancak 444 gün sonra salıverildi. ABD o tarihten bu yana ülkede temsilcilik bulundurmuyor.

Büyükelçiye suikast 

Yine şubat ayında Sovyet destekli bir hükümet darbesinden kısa süre sonra ABD’nin Afganistan Büyükelçisi Adolph Dubs, Kabil’deki odasında kaçırılarak öldürüldü. Dubs, önceki gün Bingazi’de hayatını kaybeden  Libya Büyükelçisi Christopher Stevens’tan önceki öldürülen son ABD elçisiydi.

Tahran elçiliği baskınından tam 16 gün sonra Cuheymen el Uteybe ve destekçilerinin gerçekleştirdği Kabe işgali ancak Suudi Arabistan’ın Fransız özel timinden yardım istemesiyle bastırıldı. İslam dünyasına yayılan ABD karşıtı dalga birkaç gün içerisinde Libya ve Pakistan’a da ulaştı ve her iki ülkenin başkentindeki ABD büyükelçilikleri ateşe verildi. 1979 yılındaki saldırıları art arda yazınca, son iki günde Mısır’dan Libya’ya, Yemen’den Fas’a uzanan gösterilere benzer bir tablo oluşuyor.

‘Holiganlar sorumlu’

Foreign Policy yazarı Ty McCormick farklı bir tablo çizerek  Mısır’daki gösterilerin, futbol liginin ertelenmesine kızgın ‘ultras’ adlı taraftar grubunun katılmasıyla büyüdüğünü iddia etti. Yazar, Libya’daki saldırılar için, ‘anti-Amerikan gözü dönmüşlükten’ ziyade ‘yerel milislerin kontrol edilememesiyle alakalı’ dedi.

Kaynak: Akşam Gazetesi-14.09.2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder