6 Kasım 2012 Salı

Kamuoyu katliama alıştı

(İSMAİL YAŞA/Milat Gazetesi)          Milat Gazetesi yazarı İsmail Yaşa bugünkü yazısında, Baas güçlerinin sadece Suriye halkını öldürmekle kalmayıp bu ülkede misafir olarak bulunan Filistinli mültecileri de katlettiğine dikkat çekerek, bu konuda kendisine gelen bir mektupta, “Yermuk Mülteci Kampı’nda vahşetin anlatılmaz olduğunu ve kadınların çırılçıplak bir camiye doldurulduğununun görüldüğünü” nün ifade edildiğini söyledi.

 Yazısında Suriye’de halkının katledilmesine ses çıkarmayan İran’ın Baas rejimine destek verdiğini, muhaliflerin silahlanmasını engelleyerek katliama ortak olduğuna vurgu yapan Yaşa, İran’ın, şebbiha çetelerine Irak üzerinden uçaklar dolusu silah ve mühimmat gönderdiğini belirtti.

İsmail Yaşa’nın yazısının tamamı:

Geçen yıl Mart ayı ortalarında başlayan Suriye devrimi bir buçuk yılı geride bırakırken Baas rejimi, destekçilerinin de yardımıyla her gün yeni bir katliama imza atmaya devam ediyor.

Yanıbaşımızdaki ülke dünyanın gelmiş geçmiş en vahşi çetesi tarafından yakılıp yıkılıyor, yerle bir ediliyor ve tüm dünya herkesin gözü önünde gerçekleşen bu katliamı seyrediyor.

Hiç kimse birşey yapmıyor, yapamıyor; yapmak isteyenler de başta Amerika olmak üzere uluslararası güçler tarafından engelleniyor.

Rusya Akdeniz’e açılan kapısının, İran Lübnan’a uzanan kolunun, Amerika Ortadoğu’daki gayri meşru yavrusu İsrail’in güvenliğinin derdinde.

Devrim rüzgarlarıyla sarsılan ve sıranın kendilerine gelmesinden korkan Arap ülkeleri de rüzgarı Suriye’de durdurmanın hesaplarını yapıyor.

Kısacası Suriye’de gerçekten dünya çapında bir komplo var fakat bu komplonun hedefinde Baas rejiminin iddia ettiği gibi Beşşar Esed değil Suriye halkı ve devrimi var.

Beşşar’ın kızkardeşi Büşra’nın Birleşik Arap Emirlikleri’ne kaçması Esed ailesinin kimler tarafından desteklendiğini göstermiyor mu?

Baas güçleri sadece Suriye halkını öldürmekle kalmıyor, bu ülkede misafir olarak bulunan Filistinli mültecileri de katlediyor.

Devrimin başladığı günden bu yana Suriye’de öldürülen Filistinli sayısı dörtyüzü çoktan aştı.

Önceki gün altı Filistinli mülteci Beşşar’ın askerleri tarafından sokak ortasında idam edildi.

Yermuk Mülteci Kampı’nda yaşayan bir dostum, son mesajında yaşanan vahşetin anlatılmaz olduğunu ifade ediyor ve kadınların çırılçıplak bir camiye doldurulduğunu gözleriyle gördüğünü yazıyordu.

Fakat işin en kötü tarafı insanların her gün ikiyüz civarında insanın ölmesine olağan bir durum yaşanıyormuş gibi bakması.

Suriye’den gelen vahşet ve katliam görüntüleri artık insanları sarsmıyor.

Amerikan yapımı iğrenç bir film nedeniyle ayağa kalkan İslam dünyası, Suriye’de Allah’a, Peygamber’e ve İslam’a yapılan çok daha ağır hakaretler karşısında kılını bile kıpırdatmıyor.

Müslümanlar adına gerçekten üzücü bir durum.

Amerika ve Avrupa Suriye halkının yanındaymış ve yaşananlardan üzüntü duyuyormuş gibi davransa da taş üstünde taş bırakmaması için Baas rejimine yeşil ışık yakıyor.

Daha da ötesi muhaliflerin silahlanmasını engelleyerek katliama ortak oluyorlar.

Buna karşılık İran, şebbiha çetelerine Irak üzerinden uçaklar dolusu silah ve mühimmat gönderiyor.

Birleşmiş Milletler, Annan’dan sonra İbrahimi ile vaziyeti idare etme ve oyalama taktiği uyguluyor.

Mısır, Türkiye, Suudi Arabistan ve İran’dan oluşan dörtlü temas grubunun toplantılarından da hiçbir sonuç elde edilebilmiş değil.

Mursi’nin iyi niyetli girişimi manevra ustası İran’ın elinde oyuncağa dönüştü.

Kahire’de yapılan birinci toplantıda temas grubuna Irak ve Venezuella’nın da katılmasını isteyen İran, ikinci toplantıda da Suriye’ye gözlemci gönderilmesini, daha doğrusu bu ülkedeki İran Devrim Muhafızları üyelerine gözlemci statüsü tanınmasını önerdi.

New York’ta yapılması planlanan toplantı ise Erdoğan gitmeyince ertelendi.

Ertelenmese ne olacaktı?

Hiçbir şey…

Bütün bunlara rağmen Suriye halkı ve Suriye halkının gerçek dostları sonuna kadar direnmekte kararlı.

İşte bu nedenle Baas rejiminin ve müttefiklerinin asla kazanma şansları yok.

Şeyh Raid Salah’ın da dediği gibi, Allah’ın izniyle Suriye’de Baas işgali son bulacak.

Suriye halkı Amerika ve Avrupa’nın münafıklığını da, İran’ın ve Rusya’nın desteğini de yenecek.

O gün gelecek ve Suriye’de yıkılan camileri Suriye halkı ve dostları el birliğiyle yeniden inşa edecek.

28.09.2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder