Ehlibeyt Alimleri Yönetim Kurulu Üyesi Zeynelabidin Solhan, İran ve Şiilik yanlısı SHAFAQNA Haber Ajansına AK Parti’yi ve Türkiye’yi
şikayet etti. Suriye’deki Esed rejimine destek veren Solhan, Tarık El
Haşimi’yi Abdullah Öcalan’la bir tuttu. Türkiye’nin demokrasi sürecinin
yeni olduğunu belirtip hükümeti nutuk atmakla suçladı.
Shafaqna Muhabiri: Son
dönemlerde bildiğiniz gibi Türkiye ile bazı ülkeler arasında Suriye ile
başlayan ciddi bir gerilim var, şu anki hükümetin dış siyasetini nasıl
görüyorsunuz.
Zeynelabidin Solhan: Türkiye’deki son demokratik açılımlar ve özgürlükler hepimizin halk olarak arzuladığı bir şeydi. Tabi bizim öyle nutuk atıldığı gibi bir asırlık demokrasi tecrübemiz yok.
Daha düne kadar askeri vesayetle yönetiliyorduk. Daha 12 Eylül, 28
Şubatın hesabını yeri sormaya başladık. Arap ülkelerine 1-2 yıldır
verecek bir şeylerimiz oluştu. Biz, seçimle iş başına gelen
Başbakan’ımızı asmış bir demokrasiye sahiptik.
Son dönemde Türkiye’de oluşan olumlu havaya biz de destek verdik. Caferi toplumu AK partiye ciddi ve samimi bir destek verdi. Fakat
son bir yıldır gelişe olaylar ve AK Partinin tutumu hepimizi şaşkına
çevirmiş durumda. Bu son olayları özellikle bu hükümetten beklemezdik. Başkası yapsa belki anlayabilirdik, fakat bu hükümetin bu tutumuna bir anlam veremiyoruz.
Yaşım 46 birçok Başbakan ve
Cumhurbaşkanı gördüm. Bazen komşu ülkelerle sıkıntı da yaşadık, fakat bu
son tutumu hiçbir dönemde görmedim. Buda bizi tedirgin ediyor tabi.
Ayrıca Şiilerin içindeki AK Parti sempatizanlarının da elini çok
zayıflattı. Çok arzuladığımız ve hiçbir hükümetin başaramadığı
komşularla sıfır sorun politikası başarılıyor gibi görünüyordu. Faka
artık komşularla “sırf sorun” yaşar duruma geldik.
İran, Irak, Suriye, Lübnan, Rusya hepsiyle sırf sorunlu olduk.
Ermenistan ve Yunanistan vs. devletleri saymıyorum. Dost olarak sadece
Barzani’nin kalması çok üzücü.
Shafaqna Muhabiri: Sizce bu sürece nasıl geldik?
Zeynelabidin Solhan: Sanki
bir oyuna geldik ve geri dönüşü de zor bir yoldayız. Çok ciddi yanlış
ve taraflı haberler geliyor diye inanıyoruz. Suriye’yle büyük bir
sınırımız olduğu halde şu ana kadar ciddi bir sınır ihlali olmadı. Oysa
biz defalarca emniyet sorunu ileri sürerek Irak’ın içlerine girdik.
Uçaklarımız şu anda oraları bombalıyor. Biz güçlüyüz yaparız siz
zayıfsınız yapamazsınız gibi bir görünüm çıkıyor ve bu Türkiye’ye
yakışmıyor. Bu olsa olsa İsrail’e ve Amerika’ya yakışır. Öte taraftan
İsrail 9 vatandaşımızı uluslar arası sularda acımasızca öldürdü onu
savaş sebebi saymadık, Suriye’den sınırdan geçen teröristlere atılan
kurşunlardan biri sınırımıza düşmüş diye savaş nedeni sayıyoruz. Bunlar
inandırıcı gelmiyor. Bazen Pakistan ve Hindistan’da sınırda iki tarafın
ordusunda birbirini öldüren oluyor ama savaş nedeni sayılmıyor. Ama biz
savaşa hevesli gibi bir görünüm çiziyoruz.
Shafaqna Muhabiri: Türkiye’deki Alevi vatandaşları ne düşünüyor.
Zeynelabidin Solahan: Onların
da rahatsız olduklarını demeçlerinden, konuşmalarından, ikili
muhabbetlerimizden anlıyoruz. Zaten son dönemde Alevilerle çok samimi ve
içten bir irtibatımız var. Ehlibeyt sevgisinin derin kökleri hem onları
hem bizleri bir merkezde topluyor. Bizim mektebimiz kim olursa olsun
aşırı ve radikal tutumlara hep karşı olmuştur. Elbette sadece
Caferi, Alevi değil Ehli Sünnetin büyük bir kısmı da hükümetin son
tutumundan razı değiller ve ciddi kaygıları var.
Shafaqna Muhabiri: Suriye olaylarıyla başlayan gerginlikten sonra Şiilere karşı tutumlar sertleşti mi?
Zeynelabidin Solhan: Dışarıda
görünen bir şey yok, fakat korkunç bir karlama kampanyası yürütülüyor.
Muhafazakar medya, bu muhafazakarlığın bir parçası olan bizlere yakın
olması gerekirken, sanki Amerika ve Siyonistlerin safında duruyor
görünümü çiziyor. On dört asırlık kirli çamaşırları bile ortaya dökmekten çekinmeyen yazarlar çizerler türedi.
Türkiye’nin tutumu sadece civar ülkelerde değil kendi içinde de
insanları radikalleştiriyor. Fakat bizim mektep Habil mektebidir.
Kardeşine ne demişti “Eğer sen beni öldürsen de ben sana el kaldırmam” onlar
bizi karalasa hatta öldürse dahi elimiz kalkmaz. Ehlibeyt mektebinin
özelliği bu. Biz Habil olmaya karar verdik. Elbette sağduyulu
insanlarımız çoktur. Türkiye’de buna izin vermeyeceklerdir.
Tarık Haşimi’yi Öcalan’la Bir Tuttu
Shafaqna Muhabiri: Suriye olaylarının akabinde Tarık Haşimi’nin Türkiye’ye gelmesini nasıl yorumluyorsunuz?
Zeynelabidin Solhan: Bence
kırılma noktası Tarık Haşimi’ydi. O güne kadar Suriye’den gelen
haberlere hep temkinle yaklaşıyorduk. Esad’ın kendi halkına
zulmedebileceğine ve Türkiye’nin tavrının ölçülü olabileceğine ihtimal
veriyorduk. Tarık Haşimi tutumuyla sanki hükümet kendini ele
verdi gibi oldu. Irak konusunda da devamlı Şii başbakan Maliki, Mazlum
Sünni Tarık Haşimi sözleri Türkiye’nin olaylara mezhepsel yaklaştığı
algısını hepimizde oluşturdu. AK Parti tabanının mutaassıp olduğu
İddiası tezi güçlendi. Bizim muhafazakâr medyanın Şii Başbakan Maliki deyimi de çok tehlikeli bir deyim. Yarın Irak basını da “Sunni Başbakan Tayip Erdoğan” der.
Sanki Öcalan gibi Tarık Haşimi’de kucağımıza atılan bir belaydı.
İleride bu olay da bize pahalıya patlayacak. Sonra Tarık Haşimi’nin
Irak’ta hiçbir tabanı da yok, olsa sokağa dökülür olaya itiraz
ederlerdi. Zaten kendi taraftarları da yargıda ciddi deliller olduğunu
bildiklerinden sesleri çıkmıyor. Allah sonumuzu hayır etsin. Her şeye
rağmen yine de ümidimizi kaybetmiş değiliz. Devamlı Şii halkı tahriklere
gelmemeleri için uyarıyoruz. Tüm cumalarda sağduyulu olmaya davet
ediyoruz, Habil olmaya davet ediyoruz.
Shafaqna Muhabiri: Teşekkür ederiz Hocam
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder