8 Haziran 2012 Cuma

Çıkacaksa çıksın

(İSMAİL YAŞA/Milat Gazetesi)

Suriye’de işlenen katliamların sayısını unuttuk artık. Vahşet sanki olağan hale geldi ve katliam haberleri sun’i gündem maddeleri arasında kendine yer dahi bulamıyor.

Katliamların her biri vahşette bir öncekini geride bırakırken dünyada ve Türkiye’de vurdumduymazlık havası tavan yapmış durumda.

Suriye’de çocuklar katliamlarda hayatını kaybederken dışarıdaki bir avuç duyarlı insan da hiçbir şey yapamamanın ve katliamlara engel olamamanın kahrından ölüyor.

Şebbiha çeteleri ise Suriye halkını dize getirememenin öfkesiyle kuduruyor ve her gün biraz daha vahşileşiyor.

El Houla’da yapılan katliama inanamamıştık, “Bunu yapan insan olamaz” diyorduk.

Çok daha kötüsü önceki gün Hama’nın El Qubeyr köyünde işlendi.

Yaşlı, kadın, çocuk demeden onlarca masum insan Beşşar’ın adamları tarafından vahşice katledildi.

El Houla’da minicik yavrular boğazlanarak öldürülmüştü.

El Qubeyr’de bir adım daha ileri giderek kurbanların bir kısmını diri diri yaktılar.

Şayet engel olunmazsa bir sonraki katliamın çok daha vahşi olmasından korkuluyor.

Bu arada Rusya, Annan Planı’nın başarısız olması üzerine yeni bir çözüm planı önermiş.

Moskova; AB ülkeleri, Türkiye ve İran’ın da katılacağı bir uluslararası toplantı yapılması çağrısında bulunmuş.

Rusya’nın denkleminde Suriye halkının yeri yok ve onun olmadığı hiçbir denklem de başarılı olamaz.

Moskova sadece Şebbiha çeteleri daha çok katliam işleyebilsin diye Baas rejimine vakit kazandırmaya çalışıyor, o kadar.

Değilse, Suriye halkı için Rusya’nın Baas rejiminden bir farkı kalmadı.

Rusya artık Suriye halkı ve Suriye halkının şanlı direnişine destek verenler için düşmanlar listesinin başında.

İran’ın ise çoktan o listede yer aldığını söylemeye dahi gerek yok.

Beşşar Esed ile pazarlığı reddeden Suriye halkı, Rusya ve İran ile amacı Baas rejimini korumak olan bir pazarlığa niye “evet” desin ki?

Suriye için artık ara çözüm yok.

Beşşar da rejimi de gidecek ve bugüne kadar işlenen katliamların hesabı sorulacak.

Suriye halkının “Beşşar gitsin ama rejiminin kurumları olduğu gibi kalsın” seçeneğini kabul edeceğini zanneden en hafif ifadeyle söylemek gerekirse ahmaktır.

Üstelik Mısır örneğini gördükten sonra…

Suriye halkı bunca şehit verdikten sonra en son ferdine kadar savaşmaya hazır.

Tehditlere ve şantajlara kulaklarını tıkamış, Allah’ın yardımıyla er ya da geç zafere ulaşacağına inanıyor.

“Bölge tümüyle karışır, iç savaş çıkar, mezhep savaşı çıkar” diyorlar ya…

Bunların hiçbirine aldırmıyor artık.

Suriye halkı, “Bölge karışmasın veya mezhep savaşı çıkmasın diye köleliği kabul edip zillete boyun mu eğelim?” diye soruyor.

Baas yandaşları ve İran lobisi “mezhep savaşı çıkar” gibi tehditler savurmaktan vazgeçsin.

Çünkü bir anlamı kalmadı.

Bölgeyi kimin ateşe atmak istediği ve kimin savaşı çıkarmaya çalıştığı belliyken Suriye halkına dönüp “En iyisi sen özgürlük talebinden vazgeç, yoksa bunlar bölgeyi karıştıracak ve mezhep savaşı çıkaracak” demek şantaja boyun eğmeye çağırmakla aynı anlama geliyor.

O günler artık geride kaldı ve korku duvarları çoktan yıkıldı.

Bölge insanı bir İsrail’den bir de sizden bıktı.

Sonuna kadar da sizinle savaşmaya hazır.

Ne çıkacaksa çıksın ve ne olacaksa olsun.

 Yetti be!

08.06.2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder