(NURİ ELİBOL/Türkiye Gazetesi) “Her ne olursa olsun, hangi
cinayeti işlerse işlesin, tek başına İran’la aynı mezhebe tabi ve
İran’ın Akdeniz’e
ve Lübnan’a geçiş üssü sağlayan Esad Rejimini salt çıkarları için
şartsız desteklemek, ‘bu rejime Suriye halkını katletme’ diye ikaz eden
Türkiye gibi ülkelere aba altından sopa göstermek, İran’ın devlet
geleneğine yakışmıyor.”
Yahudi lobisinin yoğun çalışmasıyla dünya, ABD’nin öncülüğünde
İran’la ilgili BM’de ölümcül kararlar aldırmaya çalışırken, Türkiye
müttefiklerine karşı çıkarak komşusunun yanında yer aldı. Bu nedenle çok
eleştirildi. Eğer ABD ve İsrail bugüne kadar İran’a bir askerî
operasyon yapmadıysalar bunda Türkiye’nin dik duruşunun çok büyük payı
vardır.
Türkiye en zor günlerinde hep İran’ın yanında yer aldı. Haklı olduğu
konularda İran’a açık destek verdi. Ama bugün Türkiye’nin, ‘Suriye’deki
diktatör rejimle ilgili’ takip ettiği politikalara tepki olarak İranlı
bazı yetkililerin sarf ettiği sözler, dostluk ve komşuluk hukukuna
sığmıyor. Her ne olursa olsun, hangi cinayeti işlerse işlesin, tek
başına İran’la aynı mezhebe tabi ve İran’ın Akdeniz’e ve Lübnan’a geçiş
üssü sağlayan Esad Rejimini salt çıkarları için şartsız desteklemek, ‘bu
rejime Suriye halkını katletme’ diye ikaz eden Türkiye gibi ülkelere
aba altından sopa göstermek, İran’ın devlet geleneğine yakışmıyor.
Kürecik’e savunma amaçlı kurulan füze kalkanı sistemini ve Suriye
politikamızı mazeret göstererek Türkiye’ye ilişkin yapılan açıklamalar
hoş değil. Yeteri kadar düşmanı olan İran’ın Türkiye’nin dostluğuna
ihtiyacı var. Bu abuk subuk açıklamalar devam ederse ve iddia edildiği
gibi İran el altından PKK terör örgütüne destek verirse bu komşuluk ve
dostluk ilişkisi ciddi zarar görür. Türkiye ile İran’ı savaştırmak
isteyen güçlü bir lobi var. Her iki ülke de tuzağa düşmemeli. İran’ın
PKK’ya muhtemel desteği Türkiye İran ilişkisini zehirler.
Son yapılan açıklamalarla İran Suriye’deki duruma açıktan taraf oldu.
Şemdinli-Hakkari-Çukurca ve Yüksekova dörtgeni İran’a yakın. Bu
dörtgende PKK son 15-20 gündür boyunu aşan işlere kalkıyor. Tüm ipuçları
İran’ın PKK’ya Suriye politikamız nedeniyle konjonktürel destek
sağladığı yönünde. Bu durum ispatlanırsa ilişkiler büyük hasar
görecektir. İran’ın açık desteğini alan Esad Halep’e bomba yağdırmaya
başladı.
İran gelip Suriye’de bizzat kendisi savaşsa bile Esad’ı uzun vadede
orada tutmak mümkün değil artık. Ama Şialığı Orta Doğu’da hakim kılmak
için Maliki’yi de işin içine sokarak, PKK gibi örgütleri kullanarak bir
diktatörü zorla ayakta tutamazsınız.
ABD Dışişleri Bakanı Clinton bugün Türkiye’ye geliyor. Clinton’ın
ziyaretinde Suriye birinci gündem maddesi olacak. Suriye Ordusu Halep’i
hayali kente çevirdi. Bakalım dünya bu trajediyi daha ne kadar
izleyecek. Burada dökülen kanda başta İran’ın sonra Rusya ve Çin’in
büyük sorumluluğu var. Suriye politikasında Türkiye’nin ABD’nin
etkisinde olduğunu düşünen İran, ABD’nin has adamı Maliki ile sıkı-fıkı.
Yani ABD’ye yakınlık “günah” değil. İran da Suriye de ateşle oynuyor.
11.08.2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder