Başbakan Erdoğan, dün İstanbul’da yapılan Suriye Halkının Dostları Toplantısı’nda hem Annan Planı’na hem de Esad rejimine meydan okudu.
“Esad rejimini sürdürecek hiçbir planı desteklemiyoruz” diyen Erdoğan, Suriyeli muhaliflerin silahlı mücadelesine de açık destek verdi.
Erdoğan, Esad’lı çözüme ‘hayır’ dedi
Erdoğan Suriye’nin Dostları toplantısında rejimi ayakta tutacak planları reddedip muhaliflerin meşru müdafaa hakkını savundu.
İstanbul Kongre Merkezi’nde düzenlenen 2. Suriye Halkının Dostları Grubu Konferansı, 82 ülkeden ve uluslararası örgütlerden temsilcileri bir araya getirdi. İlki 24 Şubatta Tunus’ta yapılan konferansa Başbakan Tayyip Erdoğan’ın sert konuşması damga vurdu. Erdoğan, açılış oturumunda, “Kendi halkına zulmeden bu rejimin iktidarda kalmasını sağlayacak hiçbir planı desteklememiz söz konusu olamaz ve olmamalıdır. Üzerimize düşen esas sorumluluk, söylem birlikteliğinin gereği olan eylem birlikteliğini de sağlamaktır” dedi.
‘Annan zaman kazandırır’
Suriye yönetiminin Arap Birliği Suriye Özel Temsilcisi Kofi Annan’ın girişimini zaman kazanma aracı olarak kullanabileceğini belirten Başbakan şöyle konuştu: “Suriye rejimi tarafından gerekli işbirliğinde bulunulmadığı takdirde BM Güvenlik Konseyi’nin üzerine düşen sorumluluğu üstlenmesi ve Suriye’deki katliama ‘dur’ demesi kaçınılmaz bir zorunluluk halini alacaktır. Güvenlik Konseyi, eğer bu tarihi sorumluluğu üstlenmekten bir kez daha kaçınırsa, uluslararası toplumun elinde, Suriye halkının meşru müdafaa hakkının desteklenmesinden başka hiçbir seçenek de kalmayacaktır. Suriye yönetimi tarafından bu yönde bize verilen sözler maalesef tutulmadı. Baba Esed’in ağır zulmünü yaşamış halk, bu kez de oğul Esed’in Başbakan Erdoğan konferansın açılış konuşmasında BM Güvenlik Konseyi’ni sert bir dille eleştirdi. Erdoğan, Konseyin sorumluluğunu yerine getirmediğini söyledi. toplu infazlarına maruz kaldı. ” Zirve sonrası basın toplantısı düzenleyen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da, “Suriye Ulusal Konseyi’ni Suriye’deki tüm Suriyelilerin meşru temsilcisi olarak görüyoruz. Bu kurum bir şemsiye kuruluş. Bütün Suriyeli muhaliflerin altında toplandığı bir kuruluş. Arabuluculuk konusunda tek kurum olacak” dedi.
‘Dostlar koordine edecek’
Suriye’nin hiçbir vaadini yerine getirmediğini belirten Davutoğlu, “Annan Planı uygulanmalı. Biz eylemlere bakıyoruz” yorumunu yaptı. Davutoğlu, Suriye halkına tıbbi malzeme yardımında bulunulacağını belirtip “Bu destekler, yardımlar Suriye’nin Dostları tarafından koordine edilecek. Bütün alternatifleri kullanarak Suriye halkına yardım edeceğiz” dedi. Davutoğlu, bildiride ‘Suriye halkının kendini koruması için meşru önlemler alınmasına gösterilen destek’ ifadesinin ‘askeri müdahale’ olup olamayacağı yönündeki bir soruya, “Ülkedeki durum uluslararası medyanın anlattığından daha vahim. Ülkeden kaçabilenler kaçtı. Ama sınıra uzak bölgelerde yaşayanlar var. Önlem dediğimiz şey, bu insanlar burada maruz kaldıklarına göre ellerinden gelen her şeyi yaparak hayatta kalma hakkına sahipler” cevabını verdi.
Suriye Ulusal Konseyi (SUK) Başkanı ‘hayır’ dedi Burhan Galyun ise SUK’un tek meşru temsilci olarak tanınmasını isteyerek “Artık söylemden, eyleme geçme zamanı geldi. Uluslararası toplumda diktatör rejime karşı siyasi bir uzlaşı henüz yok ve bunu bir fırsat bilen rejim daha çok katliam yapıyor, bundan cesaret alıyor. Ama artık yeter” diye konuştu.
Katar müdahale istedi
Rejimin devrilmesinin ardından bağımsız seçimler düzenleyeceklerini, anayasa hazırlayacaklarını belirten Galyun, SUK’a katılmayanları kastederek “İçimizde bazı dini ve mezhepsel farklılıklar var. Kürt meselesini de ulusal meselemizin bir parçası olarak görmekteyiz” dedi. Katar Başbakanı Hamid Bin Casim el Sani, Suriye’ye uluslararası güç gönderilmesi, acil insani yardım için güvenli bölgeler oluşturulması ve ekonomik-siyasi baskıların arttırılması gerektiğini belirtti. Arap Birliği Genel Sekreteri El Arabi de toplantıda BM Güvenlik Konseyi’ni harekete çağırdı.
Suriye’den sert tepki
Suriye toplantıyı komplo olarak niteledi. El Baas gazetesi “Daha fazla Suriyelinin öldürülmesinin yollarını aramaya, toplumu ve devleti sabote etmeye, Suriye’yi zayıflatmaya yönelik bölgesel ve uluslararası bir çaba” yorumunu yaptı.
Kaynak: Radikal Gazetesi-02.04.2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder