17 Mayıs 2012 Perşembe

Caferi İmam AK Partiyi İran sitesine şikâyet etti

Ehlibeyt Alimleri Yönetim Kurulu Üyesi Zeynelabidin Solhan, İran ve Şiilik yanlısı SHAFAQNA Haber Ajansına AK Parti’yi ve Türkiye’yi şikayet etti. Suriye’deki Esed rejimine destek veren Solhan, Tarık El Haşimi’yi Abdullah Öcalan’la bir tuttu. Türkiye’nin demokrasi sürecinin yeni olduğunu belirtip hükümeti nutuk atmakla suçladı.

Shafaqna Muhabiri: Son dönemlerde bildiğiniz gibi Türkiye ile bazı ülkeler arasında Suriye ile başlayan ciddi bir gerilim var, şu anki hükümetin dış siyasetini nasıl görüyorsunuz.

Zeynelabidin Solhan: Türkiye’deki son demokratik açılımlar ve özgürlükler hepimizin halk olarak arzuladığı bir şeydi. Tabi bizim öyle nutuk atıldığı gibi bir asırlık demokrasi tecrübemiz yok. Daha düne kadar askeri vesayetle yönetiliyorduk. Daha 12 Eylül, 28 Şubatın hesabını yeri sormaya başladık. Arap ülkelerine 1-2 yıldır verecek bir şeylerimiz oluştu. Biz, seçimle iş başına gelen Başbakan’ımızı asmış bir demokrasiye sahiptik.

Son dönemde Türkiye’de oluşan olumlu havaya biz de destek verdik. Caferi toplumu AK partiye ciddi ve samimi bir destek verdi. Fakat son bir yıldır gelişe olaylar ve AK Partinin tutumu hepimizi şaşkına çevirmiş durumda. Bu son olayları özellikle bu hükümetten beklemezdik. Başkası yapsa belki anlayabilirdik, fakat bu hükümetin bu tutumuna bir anlam veremiyoruz.

Yaşım 46 birçok Başbakan ve Cumhurbaşkanı gördüm. Bazen komşu ülkelerle sıkıntı da yaşadık, fakat bu son tutumu hiçbir dönemde görmedim. Buda bizi tedirgin ediyor tabi. Ayrıca Şiilerin içindeki AK Parti sempatizanlarının da elini çok zayıflattı. Çok arzuladığımız ve hiçbir hükümetin başaramadığı komşularla sıfır sorun politikası başarılıyor gibi görünüyordu. Faka artık komşularla “sırf sorun” yaşar duruma geldik. İran, Irak, Suriye, Lübnan, Rusya hepsiyle sırf sorunlu olduk. Ermenistan ve Yunanistan vs. devletleri saymıyorum. Dost olarak sadece Barzani’nin kalması çok üzücü.

Shafaqna Muhabiri: Sizce bu sürece nasıl geldik?

Zeynelabidin Solhan: Sanki bir oyuna geldik ve geri dönüşü de zor bir yoldayız. Çok ciddi yanlış ve taraflı haberler geliyor diye inanıyoruz. Suriye’yle büyük bir sınırımız olduğu halde şu ana kadar ciddi bir sınır ihlali olmadı. Oysa biz defalarca emniyet sorunu ileri sürerek Irak’ın içlerine girdik. Uçaklarımız şu anda oraları bombalıyor. Biz güçlüyüz yaparız siz zayıfsınız yapamazsınız gibi bir görünüm çıkıyor ve bu Türkiye’ye yakışmıyor. Bu olsa olsa İsrail’e ve Amerika’ya yakışır. Öte taraftan İsrail 9 vatandaşımızı uluslar arası sularda acımasızca öldürdü onu savaş sebebi saymadık, Suriye’den sınırdan geçen teröristlere atılan kurşunlardan biri sınırımıza düşmüş diye savaş nedeni sayıyoruz. Bunlar inandırıcı gelmiyor. Bazen Pakistan ve Hindistan’da sınırda iki tarafın ordusunda birbirini öldüren oluyor ama savaş nedeni sayılmıyor. Ama biz savaşa hevesli gibi bir görünüm çiziyoruz.

Shafaqna Muhabiri: Türkiye’deki Alevi vatandaşları ne düşünüyor.

Zeynelabidin Solahan: Onların da rahatsız olduklarını demeçlerinden, konuşmalarından, ikili muhabbetlerimizden anlıyoruz. Zaten son dönemde Alevilerle çok samimi ve içten bir irtibatımız var. Ehlibeyt sevgisinin derin kökleri hem onları hem bizleri bir merkezde topluyor. Bizim mektebimiz kim olursa olsun aşırı ve radikal tutumlara hep karşı olmuştur. Elbette sadece Caferi, Alevi değil Ehli Sünnetin büyük bir kısmı da hükümetin son tutumundan razı değiller ve ciddi kaygıları var.

Shafaqna Muhabiri: Suriye olaylarıyla başlayan gerginlikten sonra Şiilere karşı tutumlar sertleşti mi?

Zeynelabidin Solhan: Dışarıda görünen bir şey yok, fakat korkunç bir karlama kampanyası yürütülüyor. Muhafazakar medya, bu muhafazakarlığın bir parçası olan bizlere yakın olması gerekirken, sanki Amerika ve Siyonistlerin safında duruyor görünümü çiziyor. On dört asırlık kirli çamaşırları bile ortaya dökmekten çekinmeyen yazarlar çizerler türedi. Türkiye’nin tutumu sadece civar ülkelerde değil kendi içinde de insanları radikalleştiriyor. Fakat bizim mektep Habil mektebidir. Kardeşine ne demişti “Eğer sen beni öldürsen de ben sana el kaldırmam” onlar bizi karalasa hatta öldürse dahi elimiz kalkmaz. Ehlibeyt mektebinin özelliği bu. Biz Habil olmaya karar verdik. Elbette sağduyulu insanlarımız çoktur. Türkiye’de buna izin vermeyeceklerdir.

Tarık Haşimi’yi Öcalan’la Bir Tuttu

Shafaqna Muhabiri: Suriye olaylarının akabinde Tarık Haşimi’nin Türkiye’ye gelmesini nasıl yorumluyorsunuz?

Zeynelabidin Solhan: Bence kırılma noktası Tarık Haşimi’ydi. O güne kadar Suriye’den gelen haberlere hep temkinle yaklaşıyorduk. Esad’ın kendi halkına zulmedebileceğine ve Türkiye’nin tavrının ölçülü olabileceğine ihtimal veriyorduk. Tarık Haşimi tutumuyla sanki hükümet kendini ele verdi gibi oldu. Irak konusunda da devamlı Şii başbakan Maliki, Mazlum Sünni Tarık Haşimi sözleri Türkiye’nin olaylara mezhepsel yaklaştığı algısını hepimizde oluşturdu. AK Parti tabanının mutaassıp olduğu İddiası tezi güçlendi. Bizim muhafazakâr medyanın Şii Başbakan Maliki deyimi de çok tehlikeli bir deyim. Yarın Irak basını da “Sunni Başbakan Tayip Erdoğan” der.

Sanki Öcalan gibi Tarık Haşimi’de kucağımıza atılan bir belaydı. İleride bu olay da bize pahalıya patlayacak. Sonra Tarık Haşimi’nin Irak’ta hiçbir tabanı da yok, olsa sokağa dökülür olaya itiraz ederlerdi. Zaten kendi taraftarları da yargıda ciddi deliller olduğunu bildiklerinden sesleri çıkmıyor. Allah sonumuzu hayır etsin. Her şeye rağmen yine de ümidimizi kaybetmiş değiliz. Devamlı Şii halkı tahriklere gelmemeleri için uyarıyoruz. Tüm cumalarda sağduyulu olmaya davet ediyoruz, Habil olmaya davet ediyoruz.

Shafaqna Muhabiri: Teşekkür ederiz Hocam

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder