Irak Türkmen Cephesi’nin Kuzey Irak sorumlusu Aydın Maaruf, Erbil’deki ofisinde Yeni Şafak’ın sorularını cevaplarken, Türk
devleti ve medyası tarafından neredeyse “unutulan” Türkmenlerin,
tarihin en kritik eşiğinde olduklarını hatırlattı. Türkmenlerin genel
sıkıntılarıyla ilgili Maaruf da, Şii Nuri El Maliki’yi işaret etti.
Şii-Sünni-Kürt çekişmesinin yaşandığı,
her bir grubun kendi hakları için elindeki kozu başarıyla kullandığı
Irak’ta, artık neredeyse temsil dahi edilmeyen Türkmenler, Ankara’ya ve
Türk halkına kırgın. Irak Türkmen Cephesi’nin Kuzey Irak Kürt Bölgesi
sorumlusu Aydın Maaruf, Türkmenlerin Bağdat’ta ve Kürt bölgesinde ne
durumda olduklarını tüm yönleriyle ortaya koyarken Ankara’nın Irak
politikasını önemli ölçüde desteklediklerini ancak kendi sorunlarının
çözümü için ciddi bir adıma ihtiyaç duyduklarını belirtiyor.
Yaygın kanı eskiden Şiiler ile Kürtlerin acı çektiği şimdi ise Türkmenlerin ve Sünnilerin acı çektiği yönünde. Nedir acılarınız?
Irak anayasasına baktığınızda esas
unsurlar Arap, Kürt ve Türkmenlerdir. Ama gerçekliğe baktığınızda bu
yok. Haklar bu şekilde dağıtılmıyor. Bağdat’ta Kürtlerin istediği haklar
yerine getiriliyor. Irak’ın parasının yüzde 17′si oraya gidiyor.
Cumhurbaşkanı yardımcısı, Başbakan yardımcısı, muhaberat… Şiiler de aynı
şekilde haklarını alabiliyorlar. Kalan Türkmenlerdir. Sünnilerin orada
görevleri, konumları var. Ama bir Türkmen cumhurbaşkanı yardımcısı,
başbakan yardımcısı veya meclis başkanı yok.
Neredeyse hiç temsil edilmiyorsunuz…
Anayasada temsil ediliyor gibi
görünüyoruz. Ama baktığınızda siyasi sahada yokuz. Türkmen bölgesine
baktığınızda ne bir inşaat ne bir imar görürsünüz. Altyapı sıkıntıları
var. Kerkük problemi var. İşte mazlumiyetimiz burdan kaynaklanıyor.
Erbil’de ise demokratik bir ıslah yapılmaya çalışılıyor. Ama burdaki
Türkmenlerin hala hakları verilmiş değil.
Bir diplomatımız bile yok
Türkmenlerin geçim sıkıntıları var mı?
Geçim sıkıntımız yok ama buradaki
yönetim eski yaptığı hataları düzeltemedi. Barzani medyayı da kullanarak
Türkmenlerin de haklarının tanındığını göstermeye çalıştı. Oysa bu
doğru değil. Bir yıl öncesine kadar durum böyleydi ama artık değişiyor.
Biz ve buradaki Kürt yetkililer de bunu dile getiriyoruz ki Türkmenlere
bir Kürtten daha çok hak tanınması lazım. Bu örnek olur, demokrasi daha
aktifleşir. Kerkük ve Musul için bir örnek olur. Irak’a
yukarıdan aşağıya baktığınız zaman bir Türkmen oluşumu yok, diplomatı
yok. Yurtdışındaki diplomatlar ya Kürt ya Şii. Bizlerin mazlumiyeti
burada.
Ulusal kongre umudu
Irak’taki mevcut krizin baş sorumlusu kim? Kriz nereden patlak verdi? Merkezde Kürt bölgesi mi var?
Maliki’den kaynaklanıyor. Ama buradan da (Kürt bölgesi) kaynaklanıyor. Fakat esas sorumlu Maliki çünkü iki yıldır ferdi hareketlerde bulunuyor. Bu tüm grupları rahatsız ediyor.
Şii gruplar da tepki gösteriyor Maliki’ye. Özellikle Sadr Grubu. Sadr
Maliki’nin bu yaptığının etnik çatışmaya yol açacağını söylüyor.
Baktığınız zaman Irak ordusu onun elinde, istihbarat onun elinde, maliye
onun elinde.
Diyalog yoluyla çözümden yana umutlu musunuz? Erbil’de son yapılan toplantıdan somut bir karar çıktı mı?
Çıkacak, diğer gruplar da çağrılacak toplantılara.
Maliki’ de katılacak mı?
O katılmaz. Çözüm için atılan her adımı
kendisine karşı bir girişim olarak algılıyor. Irak’ta veya Türkiye’de
veya Avrupa’da yapılan her toplantıyı kendisine karşı yapılan bir
girişim olarak görüyor. En son yanlışı, yaptığı İran
ziyaretiydi. Yanlış bir zamanlamaydı. Meselenin Irak içinde çözülmesi
gerekiyor. Tabi dış devletlerin de farklı görüşleri Irak’ta bozulmaya
neden oluyor. Temennimiz odur ki yapılan toplantılarda çözüme
ulaşılsın. Tabi bu toplantılara biz Türkmen cephesi olarak çağrılmadık.
Buna da karşıyız. Irak’ta konu ne olursa olursun Türkmenlerin de
görüşünün alınması gerekiyor.
Peki Türkmenler yeterli mücadeleyi veriyor mu?
İşte burada Türkiye’nin rolü çok önemli.
Barzani’nin, Talabani’nin, Allavi’nin, Sadr’ın katıldığı bu
toplantıların önemi çok büyük. Şii-Kürt veya Sünni-Kürt çatışmasının
önüne geçilmeye çalışılıyor. İkincisi, bu toplantların uzantısı
Bağdat’ta ulusal kongre şeklinde yapılacak. O kongreye inşallah Türkmen
Cephesi lideri de katılacak. Maliki’nin de katılacağı bir toplantı.
Irak’ın bölünmesi durumunda
Şii-Sünni Arapların Kürtlere karşı birleşeceği tahmin ediliyor.
Türkmenler de bir şekilde onların yanında yer alacaktır…
Türkmen Cephesi El-Irakiye listesinde
yer alıyor. Parlamentoya da o şekilde girdik. Biz Türkmenler için
Şii-Sünni önemli değil. Ancak özellikle Tarık Haşimi olayından sonra
netleşti ki bir Sünni çizgisi-kitlesi ortaya çıktı. Bir de Şii kitlesi.
Sünni kitlesinde Kürtlerle Sünni Araplar müttefik görünüyor. Ve bazı Şii
gruplar da destek veriyor. Bu Türkiye’nin desteklediği, güvendiği
çizgi. Son gördüğümüz Allavi de Barzani’yi destekledi, Haşimi de
Barzani’yi destekledi, Barzani de onu. Gidişat iyi değil, aksi takdirde
bölünme ikiye değil üçe bölünme şeklinde de gerçekleşebilir. Belki
harita değil ama görüşler üçe bölünebilir.
Basın tek kelime yer vermiyor
Türkiye’deki Kürt sorunu nasıl çözülür peki?
Her şeyin barış yoluyla çözülmesi gerektiğini savunuyoruz.
Türkiye’deki Kürtlerin mazlum konumda olduklarını düşünüyor musunuz?
Her zaman şunu derim, keşke
Irak’ta Türkmen olmayaydım da Türkiye’de Kürt olaydım. Ben 10 yıldır
Türkiye’yi biliyorum. Şu anki mevcut durum (Türkiye’deki) Kürtler için
iyi bir avantajdır. Bunu iyi değerlendirmeleri gerekiyor. Orda
her şey serbest. Kürtçe konuşabiliyor, şarkı söyleyebiliyor,
parlamentoya girebiliyor, yürüyüş yapabiliyorlar… Diyeceksiniz ki daha
önce böyle değildi. Yavaş yavaş bunların hepsi gerçekleşiyor. Şimdi bize
gelince… Bizim burada bir yürüyüş yapma ihtimalimiz bile yok.
Burda 15 tane okulumuz var. Burasıyla orasını mukeyese etmek yanlış.
Türkiye başka bir ülke. Avrupa’ya yakın, demokrasi’ye yakın,
insan hakları var. Özellikle 10-15 senedir içte ve dışta akıllı bir
siyaset yürütüyor. Türkiye’deki etnik grup çeşitliliği Irak’takinden
fazla. Ancak hepsinin görüş bildirme hakkı var. Oysa burada Türkmen
okullarımız var fakat başka milletlerin tarihini okuyoruz. Sözde Türkmen
okulları. Hiç olmasaydı daha iyiydi! İnsanlar bu şekilde yanıltılıyor.
Ama Bağdat’a kıyasla Erbil’deki Türkmenlerin durumu daha iyi. Kuzey
Irak’ta demokrasi daha fazla işliyor. Bu yöndeki değişimi de görüyoruz.
Sonuç itibariyle demek istediğiniz Türkmenlerin daha fazla Türkiye desteğine ihtiyacı olduğu…
Sadece devletin değil Türk halkının da
desteğine ihtiyacımız var. Türk basını hem Irak hem Suriye
Türkmenlerinin durumuna yer vermeli. Türk televizyonlarını takip
ettiğimizde Suriye olaylarından söz edilirken tek kelime Türkmenlerden
söz edilmediğini görüyoruz. Bizim tepkimiz buna…
Hatice KILIÇ/Yeni Şafak-15.05.2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder