17 Mayıs 2012 Perşembe

'Esas Sorumlu Maliki’dir'

Irak Türkmen Cephesi’nin Kuzey Irak sorumlusu Aydın Maaruf, Erbil’deki ofisinde Yeni Şafak’ın sorularını cevaplarken, Türk devleti ve medyası tarafından neredeyse “unutulan” Türkmenlerin, tarihin en kritik eşiğinde olduklarını hatırlattı. Türkmenlerin genel sıkıntılarıyla ilgili Maaruf da, Şii Nuri El Maliki’yi işaret etti.

Şii-Sünni-Kürt çekişmesinin yaşandığı, her bir grubun kendi hakları için elindeki kozu başarıyla kullandığı Irak’ta, artık neredeyse temsil dahi edilmeyen Türkmenler, Ankara’ya ve Türk halkına kırgın. Irak Türkmen Cephesi’nin Kuzey Irak Kürt Bölgesi sorumlusu Aydın Maaruf, Türkmenlerin Bağdat’ta ve Kürt bölgesinde ne durumda olduklarını tüm yönleriyle ortaya koyarken Ankara’nın Irak politikasını önemli ölçüde desteklediklerini ancak kendi sorunlarının çözümü için ciddi bir adıma ihtiyaç duyduklarını belirtiyor.

Yaygın kanı eskiden Şiiler ile Kürtlerin acı çektiği şimdi ise Türkmenlerin ve Sünnilerin acı çektiği yönünde. Nedir acılarınız?

Irak anayasasına baktığınızda esas unsurlar Arap, Kürt ve Türkmenlerdir. Ama gerçekliğe baktığınızda bu yok. Haklar bu şekilde dağıtılmıyor. Bağdat’ta Kürtlerin istediği haklar yerine getiriliyor. Irak’ın parasının yüzde 17′si oraya gidiyor. Cumhurbaşkanı yardımcısı, Başbakan yardımcısı, muhaberat… Şiiler de aynı şekilde haklarını alabiliyorlar. Kalan Türkmenlerdir. Sünnilerin orada görevleri, konumları var. Ama bir Türkmen cumhurbaşkanı yardımcısı, başbakan yardımcısı veya meclis başkanı yok.

Neredeyse hiç temsil edilmiyorsunuz…

Anayasada temsil ediliyor gibi görünüyoruz. Ama baktığınızda siyasi sahada yokuz. Türkmen bölgesine baktığınızda ne bir inşaat ne bir imar görürsünüz. Altyapı sıkıntıları var. Kerkük problemi var. İşte mazlumiyetimiz burdan kaynaklanıyor. Erbil’de ise demokratik bir ıslah yapılmaya çalışılıyor. Ama burdaki Türkmenlerin hala hakları verilmiş değil.

Bir diplomatımız bile yok

Türkmenlerin geçim sıkıntıları var mı?

Geçim sıkıntımız yok ama buradaki yönetim eski yaptığı hataları düzeltemedi. Barzani medyayı da kullanarak Türkmenlerin de haklarının tanındığını göstermeye çalıştı. Oysa bu doğru değil. Bir yıl öncesine kadar durum böyleydi ama artık değişiyor. Biz ve buradaki Kürt yetkililer de bunu dile getiriyoruz ki Türkmenlere bir Kürtten daha çok hak tanınması lazım. Bu örnek olur, demokrasi daha aktifleşir. Kerkük ve Musul için bir örnek olur. Irak’a yukarıdan aşağıya baktığınız zaman bir Türkmen oluşumu yok, diplomatı yok. Yurtdışındaki diplomatlar ya Kürt ya Şii. Bizlerin mazlumiyeti burada.

Ulusal kongre umudu

Irak’taki mevcut krizin baş sorumlusu kim? Kriz nereden patlak verdi? Merkezde Kürt bölgesi mi var?

Maliki’den kaynaklanıyor. Ama buradan da (Kürt bölgesi) kaynaklanıyor. Fakat esas sorumlu Maliki çünkü iki yıldır ferdi hareketlerde bulunuyor. Bu tüm grupları rahatsız ediyor. Şii gruplar da tepki gösteriyor Maliki’ye. Özellikle Sadr Grubu. Sadr Maliki’nin bu yaptığının etnik çatışmaya yol açacağını söylüyor. Baktığınız zaman Irak ordusu onun elinde, istihbarat onun elinde, maliye onun elinde.

Diyalog yoluyla çözümden yana umutlu musunuz? Erbil’de son yapılan toplantıdan somut bir karar çıktı mı?

Çıkacak, diğer gruplar da çağrılacak toplantılara.

Maliki’ de katılacak mı?

O katılmaz. Çözüm için atılan her adımı kendisine karşı bir girişim olarak algılıyor. Irak’ta veya Türkiye’de veya Avrupa’da yapılan her toplantıyı kendisine karşı yapılan bir girişim olarak görüyor. En son yanlışı, yaptığı İran ziyaretiydi. Yanlış bir zamanlamaydı. Meselenin Irak içinde çözülmesi gerekiyor. Tabi dış devletlerin de farklı görüşleri Irak’ta bozulmaya neden oluyor. Temennimiz odur ki yapılan toplantılarda çözüme ulaşılsın. Tabi bu toplantılara biz Türkmen cephesi olarak çağrılmadık. Buna da karşıyız. Irak’ta konu ne olursa olursun Türkmenlerin de görüşünün alınması gerekiyor.

Peki Türkmenler yeterli mücadeleyi veriyor mu?

İşte burada Türkiye’nin rolü çok önemli. Barzani’nin, Talabani’nin, Allavi’nin, Sadr’ın katıldığı bu toplantıların önemi çok büyük. Şii-Kürt veya Sünni-Kürt çatışmasının önüne geçilmeye çalışılıyor. İkincisi, bu toplantların uzantısı Bağdat’ta ulusal kongre şeklinde yapılacak. O kongreye inşallah Türkmen Cephesi lideri de katılacak. Maliki’nin de katılacağı bir toplantı.

Irak’ın bölünmesi durumunda Şii-Sünni Arapların Kürtlere karşı birleşeceği tahmin ediliyor. Türkmenler de bir şekilde onların yanında yer alacaktır…

Türkmen Cephesi El-Irakiye listesinde yer alıyor. Parlamentoya da o şekilde girdik. Biz Türkmenler için Şii-Sünni önemli değil. Ancak özellikle Tarık Haşimi olayından sonra netleşti ki bir Sünni çizgisi-kitlesi ortaya çıktı. Bir de Şii kitlesi. Sünni kitlesinde Kürtlerle Sünni Araplar müttefik görünüyor. Ve bazı Şii gruplar da destek veriyor. Bu Türkiye’nin desteklediği, güvendiği çizgi. Son gördüğümüz Allavi de Barzani’yi destekledi, Haşimi de Barzani’yi destekledi, Barzani de onu. Gidişat iyi değil, aksi takdirde bölünme ikiye değil üçe bölünme şeklinde de gerçekleşebilir. Belki harita değil ama görüşler üçe bölünebilir.

Basın tek kelime yer vermiyor

Türkiye’deki Kürt sorunu nasıl çözülür peki?

Her şeyin barış yoluyla çözülmesi gerektiğini savunuyoruz.

Türkiye’deki Kürtlerin mazlum konumda olduklarını düşünüyor musunuz?

Her zaman şunu derim, keşke Irak’ta Türkmen olmayaydım da Türkiye’de Kürt olaydım. Ben 10 yıldır Türkiye’yi biliyorum. Şu anki mevcut durum (Türkiye’deki) Kürtler için iyi bir avantajdır. Bunu iyi değerlendirmeleri gerekiyor. Orda her şey serbest. Kürtçe konuşabiliyor, şarkı söyleyebiliyor, parlamentoya girebiliyor, yürüyüş yapabiliyorlar… Diyeceksiniz ki daha önce böyle değildi. Yavaş yavaş bunların hepsi gerçekleşiyor. Şimdi bize gelince… Bizim burada bir yürüyüş yapma ihtimalimiz bile yok. Burda 15 tane okulumuz var. Burasıyla orasını mukeyese etmek yanlış. Türkiye başka bir ülke. Avrupa’ya yakın, demokrasi’ye yakın, insan hakları var. Özellikle 10-15 senedir içte ve dışta akıllı bir siyaset yürütüyor. Türkiye’deki etnik grup çeşitliliği Irak’takinden fazla. Ancak hepsinin görüş bildirme hakkı var. Oysa burada Türkmen okullarımız var fakat başka milletlerin tarihini okuyoruz. Sözde Türkmen okulları. Hiç olmasaydı daha iyiydi! İnsanlar bu şekilde yanıltılıyor. Ama Bağdat’a kıyasla Erbil’deki Türkmenlerin durumu daha iyi. Kuzey Irak’ta demokrasi daha fazla işliyor. Bu yöndeki değişimi de görüyoruz.

Sonuç itibariyle demek istediğiniz Türkmenlerin daha fazla Türkiye desteğine ihtiyacı olduğu…
Sadece devletin değil Türk halkının da desteğine ihtiyacımız var. Türk basını hem Irak hem Suriye Türkmenlerinin durumuna yer vermeli. Türk televizyonlarını takip ettiğimizde Suriye olaylarından söz edilirken tek kelime Türkmenlerden söz edilmediğini görüyoruz. Bizim tepkimiz buna…

Hatice KILIÇ/Yeni Şafak-15.05.2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder