25 Aralık 2012 Salı

Geleceğin dünyasında belirleyici güç Türkiye

ABD’nin 16 istihbarat kurumunun ortaklaşa hazırladığı “Küresel Eğilimler 2030″ raporu yayımlandı. ABD’nin ‘eşitler arasında birinci’ olduğu çalışmada, Asya ekonomide Batı’yı geçiyor. Türkiye ise geleceğin dünyasında belirleyici aktör olacak.

Küresel güç hiyerarşisinde ABD’nin “eşitler arasında birinci” olarak göründüğü raporda 2030 yılında Çin, Hindistan ve Brezilya’nın oluşturduğu Asya ve Latin Amerika ülkelerinin küresel ekonomideki ağırlıkları Kuzey Amerika ve ABD’nin oluşturduğu Atlantik Bloku’nu geçiyor. Çin’in 18 yıl içinde dünyanın en büyük ekonomisi haline geleceği öngörülen raporda, “Tektonik kaymalardan sonra küresel ekonominin sağlığı geleneksel batı ülkelerinden çok dünyanın gelişen ekonomilerinin performansına bağlı olacak” denildi.

ABD’yi bekleyen belirsizlik 

Çin, Hindistan ve Brezilya dışında bölgesel güçler olarak Türkiye, Kolombiya, Endonezya, Nijerya ve Güney Afrika’nın da küresel ekonomideki pozisyonlarının belirleyici hale geleceği belirtiliyor. Rusya, Japonya ve AB ülkeleri için ise, “Muhtemelen ekonomilerindeki görece düşüş devam edecek” deniliyor. Ekonomik büyümelerine rağmen Çin ve Hindistan’da gelir dağılımından kaynaklanan sorunlar ile su ve teknolojik yatırım için kaynak sıkıntısı çekecekleri tahmin ediliyor. Raporda Güney Asya’nın en büyük probleminin enerji sıkıntısından kaynaklanacağı belirtilerek, “ABD’nin küresel diplomasideki rolü önümüzdeki 15-20 yıl içinde büyük bir belirsizlikle karşılaşacak. ABD’nin yeni yükselen güçlerle ilişki tarzı, uluslararası sistemin geleceğini ve küresel düzenin alacağı şekli belirleyen en önemli faktörler olacak” denildi.

Yeni Ortadoğu için öngörüler 

Arap Baharı sonrasına da değinilen raporda, “Ortadoğu’nun genç nüfusu yaşlanacak. Yeni teknolojiler yeni enerji kaynaklarının bulunmasına yol açacağı için dünyanın gaz ve petrole bağımlılığı azalacak. Bu da Ortadoğu ekonomisini daha da çeşitlendirecek” görüşü ileri sürüldü. Ancak Ortadoğu’nun kaderinin yine de siyasi gelişmelere göre şekilleneceğinin belirtildiği raporda, “Eğer İran nükleer silah geliştirirse bölge istikrarsız bir geleceğe yönelecek. Demokratik hükümetlerin işbaşına gelmesi halinde ise İsrail-Filistin sorununda ilerleme sağlayarak pozitif sonuçlara ulaşabilir” denildi.

Kaynak: Yeni Şafak Gazetesi – 11.12.2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder