19 Ekim 2012 Cuma

Davutoğlu BM’de sert konuştu: Vicdanınız rahat mı?

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, BM’de Suriyeli mülteciler ile ilgili toplantıya katıldı. Güvenlik Konseyi’ne eleştiriler yönelten Davutoğlu, “Suriye’de her şey gözümüzün önünde oluyor. Rejim halkına karşı uçaklar, ağır silahlar kullanıyor. Artık daha fazla ne kadar seyredeceğiz” dedi. 

Vicdanınız rahat mı? 

Suriyeli mültecilerle ilgili düzenlenen BM toplantısında konuşan Ahmet Davutoğlu sert çıktı. Dökülen kanın durdurulması için kararlılık gösterilmediğini vurgulayan Davutoğlu, “Herşey gözümüzün önünde oluyor. Faaliyete geçmezsek biz de bu suça ortak olacağız. Vicdanımız rahat edecek mi?” diye konuştu.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Birleşmiş Milletlerde yaptığı (BM) konuşmada Suriye hakkında sert açıklamalarda bulundu. BM Güvenlik Konseyi’nin Fransa’nın başkanlığında düzenlenen Suriyeli mülteciler hakkında düzenlediği toplantıya katılmak amacıyla gelen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, sert mesajlar verdi, Davutoğlu, “Suriye’de dökülen kana son vermek için gerekli kararlılık gösterilmemiştir.” derken, Suriye’deki çatışmaların insani boyutuna dikkat çekti.

Güvenlik Konseyi’ni Suriye konusunda eleştiren Davutoğlu, “Konsey buradaki insanlık dramına son vermeyecek. Buradan sağlam bir karar tasarısı çıkmayacak. Buradaki tüm üyeler dışişleri bakanı düzeyinde değil. Suriye’de her şey gözümüzün önünde oluyor. Rejim, halkına karşı uçaklar ve ağır silahlar kullanıyor. Artık daha ne kadar bunu seyredeceğiz. Faaliyete geçmezsek biz de bu suça ortak olacağız. Vicdanımız bu duruma hareketsiz kalarak rahat edecek mi?” dedi. Mültecileri Türkiye’de ağırlamanın bedelinin 300 milyon doları aştığını belirten Davutoğlu, ‘BM bölgedeki kampları ziyaret etmeli, Kaçan Suriyelilere uluslararası yardım için adım atılması gerek.’ dedi.

BM için büyük zaaf 

Ahmet Davutoğlu, konuşmasında Suriye’ye insani yardım konusunda mutabakat sağlayamayan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK)’ni de sert bir dile eleştirdi. BMGK’nin zamanında karar alamamasının bedelini sivillerin ödediğini ifade etti. Önceki yıllarda Gazze, Halepçe ve Srebrenica yaşananlara geç müdahale edilmesinin bedelini yine sivillerin ödediğini hatırlatan Davutoğlu “BMGK bir karar alamadığı için Suriye halkı şuan bir bedel ödüyor. Biz bu bedelin ödenmemesi için Türkiye olarak diplomatik ve insanı çabayı göstermeye devam edeceğiz.” dedi.

İlk defa Suriye konusunun mülteci ve insani boyutunun bu kadar kapsamlı bir şekilde ele alındığını belirten Bakan Davutoğlu “Beklentimiz böyle insani bir konuda bari Güvenlik Konseyi üyelerinin anlaşmasıydı. Hani politik konuda anlaşmazsızlık bir nebze olsun anlaşılabilir, ama milyonlarca Suriyeli BMGK’tan güçlü bir insani mesaj beklerken bu konuda mutabakatın sağlanamamış olması BM için büyük bir zaaftır. Bu anlamda tarihi bir fırsat kaçmıştır. Biz Türkiye olarak en başından itibaren tarih boyu beraber yaşadığımız Suriyeli kardeşlerimizin hangi etnik ve dini gruptan gelmiş olursa olsun hep onları bağrımıza bastık ve basmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.

Suriye‘nin geleceği New York’ta belirlenmeyecek 

Suriye’nin geleceği on binlerce kilometre uzaklıkta New York’ta belirlenmeyeceğine dikkat çeken Ahmet Davutoğlu “Suriye’nin geleceği Suriye halkı tarafından belirlenecek. Bu konuda duyarsız kalmış olanların bile mültecilerin durumunu yerinde görsünler istiyoruz.” şeklinde davette bulundu.

Bu konuda ikinci öneri maddesi olarak yerinden edilmişlerin Suriye’deki kamplarda barınması için tedbir alınması gerektiğine değinen Davutoğlu “Daha fazla insanın Suriye’den dışarı gitmektense içerde insani yardım koridorunun ve bağlantının sağlanabileceği kamplarda kalmasını sağlamak lazım. Böylece mülteci akının engellenmesi sağlanmış olur. Üçüncü madde olarak BMGK’nin çok kararlı bir tutumla hava operasyonlarına son verilmesini talep etmesi ve bu konuda kararlı bir tutum sergilemesi gerekir. Çünkü mülteci akımının en büyük nedeni şehirlerdeki hava bombardımanıdır. 4. madde olarak da yerinden edilmişlerin içerde yerleştirilmesi konusunda ilerleme sağlanmaması halinde buna paralel olarak uluslararası bir inisiyatifin başlatılması ve komşu ülkelere gelmeden insani ve tıbbi yardımın sağlanması lazım.” dedi

Kaynak: Milat Gazetesi-01.09.2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder