(İSMAİL KÜÇÜKKAYA/Akşam Gazetesi) Akşam Gazetesi Genel Yayın
Yönetmeni İsmail Küçükkaya, Rusya, İran ve Suriye’nin teröre destek
verdiklerinin altını çizerek, PKK’yı gizli veya açıktan destekleyenler,
devlete bir politika empoze etmeye çalıştıkları gibi, stratejik olarak
iktidar değişikliği amaçlıyor olabileceklerine vurgu yaptı.
Küçükkaya’nın yazısının ilgili o bölümü
Terör; ekonomik kriz ve yaygın
yolsuzluk skandallarıyla birlikte Türkiye’de seçim sonuçlarını her zaman
etkileyen en ciddi sorun.
Şehit sayısının artması iktidarların ömrünü belirleyen temel konuların başında gelir.
Terör olaylarının tırmanması geçici bir durum olmanın ötesine taşarsa siyasal sonuçlar üretmeye başlar.
Önümüzde üç yıl var ve her birinde seçim yapılacak.
PKK’yı gizli veya açıktan
destekleyenler, devlete bir politika empoze etmeye çalıştıkları gibi,
stratejik olarak iktidar değişikliği amaçlıyor da olabilirler.
Muhtemelen de böyle.
‘Sandık maratonu’ gelecek yıl yerel seçimlerle başlayacak.
Ülkemize dair içeride veya dışarıda
hesap yapanlar açısından belki de en kritik yarış önce belediyelerde
sahnelenecek. Düşünün, belediyeler… İstanbul ve Ankara’sıyla, Diyarbakır
ve Hakkari’siyle…
Teröre lojistik ve zihinsel destek veren uluslararası güç odaklarını gözümüzün önüne getirelim.
Eminim, Başbakan Erdoğan‘ın okuması da bu yönde.
Erdoğan, bütün seçim dönemlerine terörün görece azaldığı ve silahların sustuğu bir ortamda girmeyi başardı.
İç ve dış diplomasiyi, sandığın yaklaştığı her dönemde bir şekilde terörü marjinalize etmekte kullanabildi.
Demokratik iradenin şekillenmesi, terörden azade biçimde gerçekleştirilebildi.
Evet, kabul etmek gerekiyor ki; maruz kaldığımız terör aynı zamanda diplomatik silah olarak kullanılıyor.
Devlet adamları söyleyemese de biz gazeteciler için daha açık konuşma zamanı gelmiş gibi görünüyor.
Aslında bütün mesele Tahran’da düğümleniyor.
Şii İmparatorluğu’na kim karşı çıkıyor?
Arka planda Türkiye ile İran arasında
600 yıldır süren gizli mücadele yatıyor. Küresel sistem, İran’ın kurmaya
çalıştığı Şii İmparatorluk için yine Türkleri öne sürüyor. Karşı blokta
Rusya da var.
Ama Moskova asırlardır iştahını bir an bile kaybetmediği sıcak denizlere inme kartına sarılıyor.
Dünya alem biliyor, Rusya’nın bugün Suriye’de askeri deniz üssü var. Bu ne demek?
Şam düşerse Tahran düşer…
Tahran devrilirse Moskova çok ama çok büyük darbe alır.
Bir yıl önce neredeyse bitme noktasına gelen PKK terörünün yükselişine bu gözle bakalım.
Biz Suriye’de muhalefeti destekliyor muyuz?
Orada iç savaş var, bu ne anlama gelir?
Şam yönetiminin, Tahran’ın metotları gizli mi? Buna karşı ne yaparlar?
Peki ABD bunları bilmez mi?
Washington bu kez çok akıllı strateji uyguluyor, çok…
Şii İmparatorluğu, Yavuz Sultan Selim-Şah İsmail döneminden bu yana bitmeyen kabustur Anadolu için.
Asırlarca Osmanlı İmparatorluğu set çekmişti Şiilere karşı.
Şimdi de Cumhuriyet Türkiye’si ön planda.
27.08.2012
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder