Şiilerin hac yerleri
Necef’teki Hz. Ali Türbesi, Kerbela’daki İmam Hüseyin Türbesi ve Meşhed’deki İmam Ali Rıza Türbesi belli başlı hac yerleridir. Şiiler, Irak’ta bulunan Şii türbe ve mescitlerini bilhassa Muharrem ayında yoğun olarak ziyaret etmektedirler; kabirlerin etrafında tavaf edercesine dönmektedirler.Şiilerce, Kerbelâ’nın suyu ve toprağı, Hz. Hüseyin ve yakınlarının kanı ile karışmış olduğuna inanıldığından mübarek ve şifalı sayılır. Ayrıca Şiiler, yanlarında Necef toprağından yapılmış secde taşı (türbet, mühür veya kerbela taşı) bulundurur. Bu uygulama bidattır ve dinin tahrifidir. Pek çok Şiinin hayalinde, ölünce bu topraklara gömülmek arzusu yatar. İran, Hindistan ve Pakistan’dan varlıklı kişilerin cenazeleri buralara getirilip gömülür.
Şia: “Kerbela haccı yeterlidir”
Şii ruhban sınıfından pek çok Ayetullahın, örneğin Şeyh Muhammed El-Kummi’nin, “Kamil-uz Ziyarat” isimli kitabında “Allah’ın, Kur’an-ı Kerim’de haccı gücü yetene farz kıldığı, bu nedenle gücü yetmeyenin Kerbela’yı ziyaret etmesinin yeterli olacağı, Kerbela’nın da Harem-i Şerif gibi harem ve emin bir belde olduğuna” dair fetvalar bulunmaktadır.Şia: “Kerbela Kabe’den üstündür”
Bazı Şiilerin, örneğin Meşhed İmamı Ayetullah Muhammed İmami Kaşani’nin “Meşhed kıblemiz olsun” veya “Kerbela Kâbe’den üstündür” türünden verdikleri hutbeler, Fars Haber Ajansı tarafından duyurulmuştur. Yine aynı ajans tarafından, İranlı din adamı Ahmed Ali El- Hedy’nin “Hicaz beldesi Vahhabilerin kurbanı haline geldi; mübarek Meşhed beldesi tek başına Müslümanların kıblesi olabilir” şeklindeki beyanı duyurulmuştur.Şiilere ait internet sitesi tebyan.net’te, Allah’ın Kabe toprağına şöyle seslendiği anlatılır: “Sus ey Kabe toprağı! Hüseyin’in Kerbela’sının toprağının fazileti yanında, senin faziletin bir iğne (ucu) gibi olmalıdır. Eğer Kerbela toprağı olmasaydı, asla sana fazilet vermemiştim. Kerbela’nın üzerindeki kişiler olmasaydı, seni ve şu anda övündüğün şeyleri yaratmazdım.”
Şiilerin kitaplarından Sevab-ül Amal’da, İmam Sadık’ın, yanına gelen birine “Şimdiye kadar kaç kez hac ziyareti yaptın?” diye sorduğu, “On dokuz kez” cevabını alınca, “Eğer haccını yirmiye tamamlarsan İmam Hüseyin’in kabrini bir kez ziyaret eden kimsenin sevabına ulaşırsın” dediği iddia edilir.
Yine Vesâil-üş Şia eserinde, İmam Sadık’ın, Kerbela’da Hz. Hüseyin’in mezarını ziyaret eden bir Şii’ye “İmam Hüseyin’i ziyaret etmek, Resulullah ile beraber yapılan halis bir hacca bedeldir”, “Hz. Hüseyin’in kabrini iki kez ziyaret etmek ise, Resulullah ile yapılan otuz halis hacca bedeldir” dediğini rivayet edilir.
Yukarıdaki Şia kaynaklarından açıkça görüldüğü üzere, İslam’ın beş temel şartından biri olan hac farizası, Şiilerin türbe ziyaretlerinden daha aşağı tutulmaktadır; hatta hacc farizasının varlığından duyulan rahatsızlık kendini hissettirmektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder