11 Ocak 2013 Cuma

Kaddafi’den beter olacak

(ERSOY DEDE/Yeni Akit Gazetesi)          22 aydır devam eden şiddet sarmalı ortasında, Esad’ı zaman zaman dinleme-okuma fırsatımız oldu biliyorsunuz. Ya uluslararası yayın yapan bazı televizyonlar yer verdi mülakatlarına ya da Türkiye’de o rejimi destekleyen çevrelerin naklettiklerinden öğrendik ne düşündüğünü.. Ancak ilk kez Esad’a bu denli hak verdim.. Her söylediği sözde o kadar haklı ki.. (!) Durun, kızmayın hemen bana.. gelin birlikte, cümle cümle analiz edelim sözlerini

Acıdan umut doğdu

Konuşmasının mottosu, anafikri bu ifadeydi Esad’ın.. “acıdan umut doğdu”.. Suriye direnişi ve devrim için söylenebilecek en doğru söz değil mi? Esad ve ailesinin ve de rejimin ve de katil sürüsü şebbiha’nın masum halka yaşattığı acıdan, umut doğmadı mı?

Suriye benzersiz bir saldırı altında 

Esad öyle demiş.. “Benzersiz bir saldırı altında topraklarımız” demiş.. (emperyalist işgalleri de üstüne katarak söylüyorum), Esad çok haklı.. Benzersiz bir saldırı altında Suriye toprakları.. Kendini ülkenin lideri zanneden bir eşkıyanın saldırısı altında. Aynı zamanda diyor ki Esad; “bu çatışma, halk ve katiller arasındaki bir çatışmadır” bu kadar açık bir tahlili daha, “Ortadoğu uzmanıyım” diye ortalarda dolaşanlar yapamadı.. Bravo Esad’a.. Katil Esad’ın katilleri, masum halkı öldürüyor.. Esad’ın şu cümlesinde de bazı oynamalar yaparak nakledeceğim.. Demiş ki Suriye Diktatörü; “isyancılar bir avuç hayduttan başka bir şey değil”.. Gerçeği şu ki, Esad yanlıları, “bir avuç hayduttan başka bir şey değil”…

Cihat ülkesi

“Yabancıların saldırılarını püskürtmek amacıyla topyekun bir savaş halindeyiz. Reformlar ve terörle mücadelenin bir arada yürümesi gerekiyor” Bu söz de Esad’a ait. Ne kadar da doğru yorumlamış Suriye topraklarında olanı.. Rusya, Çin ve İran blokunun o toprakların gerçek sahiplerine karşı yürüttüğü imha stratejisini berhava edebilmek adına veriliyor bütün kavga.. Ve canı yananlar o toprakların asıl sahibi olduğu için hem “terör”e karşı direniyorlar hem şehirlerini korumaya çalışıyorlar hem de örneğin ülkenin ekonomisi için kafa yoruyorlar, yeniden demokratikleşmenin tesis edilmesi için planlar yapıyorlar.. Suriyelinin işi çok zor..

Barış girişimi için çok geç

Yukarıda biraz da alay ederek naklettiğim sözlerinden sonra Esad bir de sözümona “Barış Girişimi Planı” sundu.. Yabancılar muhalefeti silahlandırmayı bırakırsa (-ki o aşağılık bir dil kullanarak, özgürlük mücadelesi veren halkına ‘terörist’ demeyi tercih etmiş) Esad’ın askerleri de operasyonları durduracakmış. Ardından bir ulusal diyalog konferansı kurulacakmış, bir ulusal metin kaleme alınacakmış, daha sonra da geniş katılımlı bir hükümet kurularak geçiş süreci tamamlanacakmış.. Bir de genel af ilan edecekmiş Esad. Bu plan en hafif ifadeyle komik olmaktan öte değil. Zira Esad’ın vaat ettiği her şeyi zaten geçişi sağlayacak olan devrimciler birer birer düşündüler., Tek bir farkla, denklemde Esad yok.. Ki bu da son derece normal. Sadece 22 ayda 60 binden fazla insanını öldürten bir katil ile aynı koalisyon içinde olmak istemeyecektir kimse.. Dahası biz cezaevlerinde neler olduğunu bilmiyoruz da.. Genel af dediğin şey ise zaten devrim sonrası sürecin normal parametrelerinden biri. Demem o ki, bu saatten sonra paçayı kurtarma şansı kalmadı.. Saddam’ı çukurdan çıkarıp idam etti muhalifleri, Muammer Kaddafi’yi tekmeleye tekmeleye öldürdüler.. Bu coğrafyadaki diktatörler birer birer gidiyorlar.. Esad’ın farkına varamadığı tek gerçek bu.. Eğer zamanında bu planı hayata geçirecek kadar akıllı olsaydı, en iyi ihtimalle, Mübarek gibi kafeste yargılanabilirdi.. Fakat şimdi Kaddafi’den beter bir şekilde ölecek. Hiç istemem, ama öyle olacak. Kalın sağlıcakla.

08.01.2013

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder