2 Ocak 2013 Çarşamba

‘Tespih satıcısı’ Nuri El Maliki’nin karanlık geçmişi

Son zamanlarda Türkiye’ye karşı takındığı hasmane tutumundan dolayı sık sık Türk basınına malzeme olan ve Irak’ın yeni diktatörü olmakla itham edilen Nuri el Maliki’nin karanlık geçmişi ve hakkında şimdiye dek yayınlanmamış iddialar

İşte Suriye’de bulunduğu yıllarda Hz. Zeynep (Seyyide Zeyneb) sokaklarında tespih, kaçak ve hediyelik eşya satan Nuri el-Maliki’ye dair gizli kalmış bilgiler:

Dört çocuk babası Nuri Kamil el-Maliki namı diğer Cevad el-Maliki veya Ebu Esra 1950 yılında Babil’in Hile kasabasında dünyaya geldi. Arap dili edebiyatında master yapan el-Maliki 1979 yılına kadar Irak Eğitim bakanlığında çalıştı. Aynı yıl Irak’ı terk edip İran’a geçti. 1987 yılına kadar İran’da kaldı.

 Bu dönemde Davet partisinin askeri kanat sorumlusuydu. Davet Partisi’nin askeri kanadı olan Şehid Sadr birliklerinin karargahı İran devrim muhafızları kontrolünde  Ahvaz kentinde (Güney Batı İran) bulunan Ramazan karargahına bağlı Gayur kampındaydı. İran–Irak savaşı esnasında buradan Irak toprakları içerisine girip operasyon yapıyorlardı. İran devrim muhafızları denetiminde yapılan bu eylemleri gerçekleştiren birliklerin komutanı el-Maliki’den başkası değildi.

Gayur kampında bulunan militan sayısı 500-1000 arasında değişiyordu, kendilerine “İmam el-Humeyni Askerleri” diyorlardı. Nuri el-Maliki ve Davet Partisi yöneticileri de bu kampta yer alıyordu. O dönemde Davet Partisi İran-Irak savaşına katılıyordu. Cevad el-Maliki ve Davet Partisi yöneticilerinin İran istihbaratı ve Devrim muhafızlarına bağlı Ramazan karargahıyla sıkı ilişkileri vardı. İran rejimine bağlı bu birimler,  Davet Partisi’nin Irak topraklarında terörist eylemler gerçekleştirmek için ihtiyaç duyduğu her türlü silah, cephane ve lojistik destek sağlıyordu. Bu birimlerin bir görevi de militanların sınırdan sızıp Irak topraklarına geçişlerini de sağlamaktı,  bu işlerin koordinasyonundan sorumlu kişi ise Nuri el-Maliki idi.

1987′de Suriye’ye geçti

1987 yılında İran’dan ayrılan Nuri el-Maliki Suriye’ye gitti. Burada Davet Partisi’nin Suriye’de örgütlenmesinden sorumlu oldu. Ancak İran devrim muhafızlarıyla olan sıkı ilişkilerini burada da sürdürdü.  Devrim muhfazılarının İran sınırları dışındaki operasyonel gücü olan Kudüs gücüyle temaslarını sürdürdü. Burada bir çok kez bu gücün sorumlularıyla bir araya geldi. Örneğin Davet Partisi Suriye temsilcisiyken 11 Ocak 2002’de Nasr karargahı komutanı ve İran’ın Irak masası temsilcisi Rıza Seyfellahi ile Şam’da bir araya geldi. İki taraf Davet Partisi’nin geleceğini görüştü.

Bütün bu dönemlerde Nuri el-Maliki’nin İran rejimiyle sıkı ilişkileri vardı. 28 Mayıs 1998’de yaptığı bir konuşmada “Humeyni İslamı esaretten kurtardı, ona yeni bir ruh kazandırdı” dediği biliniyor.

Baas Yanlılarını Temizleme Görevini Üstlendi

Saddam Hüseyin devrildikten sonra Cevad el-Maliki Irak’a döndü. Paul Bremer onu Baas Partisi’ni Bitirme Heyeti başkan yardımcılığına getirdi. İlk yapılan Parlamento seçimlerinde koalisyon milletvekili olarak parlamentoya girdi. Bir dönem parlamento başkan yardımcılığı yaptı. İbrahim Caferi hükümetinde geçici parlamentoda güvenlik kurulu başkanı seçildi (30 Ocak 2005). Terörle mücadele kanununun hazırlanmasında onun imzası da vardı. Zaten ne olduysa bu kanunun çıkmasından sonra oldu. Zira bu kanuna dayanarak Sünni kökenli ve İran rejim muhalifi kişileri ortadan kaldırmaya başladılar.

2003-2004 yılları arasında Hükümet içerisindeki Baas yanlılarını temizleme kurumu başkan yardımcısıydı. Bu dönemde İran muhalifi on binlerce asker, bürokrat ve devlet memuru görevinden uzaklaştırıldı.

Ölüm Mangaları kurdu

Bununla birlikte Nuri el-Maliki Davet Partisi içerisinde güvenlik birimi bünyesinde güvenlik faaliyetlerinden ve intikam amaçlı terör operasyonlarından sorumluydu. Nuri el-Maliki başbakan olmadan önce Davet Partisi içerisinde suikast timleri sorumlusuydu. Davet Partisi’ne bağlı Güvenlik Birimi’nin diğer bir adı da “intikam grubu”ydu. Bu grubun görevi muhalifleri ve sünnileri ortadan kaldırmaktı. Bu birim Nuri el-Maliki’nin emri altında çalışıyordu.

İran Elçisi’yle sık sık görüşüyordu

Nuri el-Maliki başbakan olduktan sonra İran’ın Bağdat büyükelçisi ve Kudüs gücü yöneticilerinden Kazımi Kumi ile düzenli olarak bir araya gelmekte ve günden güne İran rejimine yakınlaşmaktadır. Örneğin adları bir çok suça ve cinayete karışan İranlı istihbarat elemanlarıyla alenen bir araya gelmekte herhangi bir sakınca görmüyor. 13 Eylül 2006’da İran’a yaptığı ziyarette Nuri el-Maliki İran rejimine yakın görünmek için Meşhed kentine gitti. Orada istihbarat bakanlığı elemanlarından Muhammed Cevad Haşimi’nin yönettiği  Habilian Derneği yetkilileri ile bir araya geldi. Irak’ta faaliyet gösteren İran muhalifi Halkın Mücahitleri örgütünü bitirmek için işbirliği sözü verdi. El-Maliki aynı zamanda Irak’ta ikamet eden Halkın Mücahitlerini yok etmek için İran rejimi ile çok gizli bir anlaşma imzaladı. Hamaney 2009’da Iraklı yetkilerle gerçekleştirdiği görüşme esnasında bu anlaşmadan bahsetmeseydi hiç bir Iraklı yetkilinin bu anlaşmanın içerik ve kapsamından haberi olmayacaktı.

Wikileaks belgelerinde de adı geçiyor

Wikileaks’te yayınlanan belgelere göre Nuri el-Maliki  sünnilere ve İran muhalifi Iraklı sivillere ve Baas yanlısı kişilere karşı ölüm mangası oluşturduğu ve bu mangaların çok sayıda suikast, adam kaçırma ve tutuklulara işkence yapma suçlarına karıştığı iddiaları yer almıştı.

Yine medyaya sızdırılan bazı belgelere göre Irak başbakanı Nuri el-Maliki’nin Kudüs Tugayı’ndan halen emir almaya devam ettiği ve bu tugayın direktifleri doğrultusunda İran muhalifi kişileri ortadan kaldırma konusunda işbirliği yaptığı ortaya çıkmıştı.

Hakkında çok vahim iddialar var: 

Öte yandan Kuveyt el-Vatan gazetesinde yayınlanan bir makalede Nuri el-Maliki hakkında vahim iddialar yer alıyor:

“Zikar İzleme ve Bilgi Örgütü’nün verdiği bilgilere göre Irak’lı alimlerin kaçırılmasında rol oynayan İran yanlısı Davet Partisi ile Nuri el-Maliki’nin karıştığı terörist eylemlerden bazırları:

- 18/12/1981 yılında Irak’ın Beyrut Büyükelçiliği’nin bombalanması eylemine bizzat katıldı.

- Seksenli yıllarda Şii Emel Hareketi’ne bağlı Hüseyin Aşıkları isimli grubun üyesiydi. Bu grup 1982 yılında FKÖ’nün Lübnan’dan çıkarılmasından sonra kamplarda kalan bir çok Filistinliye yönelik suikast ve kaçırma eylemlerinde bulundu, direnişi organize etmek isteyen Filistin askeri liderlerinden bir çoğunun tasfiyesi olaylarına karıştı.

- Maliki Filistinlilere karşı en kanlı saldırılarını gerçekleştiren Haydar Birliği’nin başkanıydı. Bu grup 90’dan fazla yarbay rütbeli Filistinli subayı öldürdü. Ancak Filistinli fedailer İran yanlısı Davet Partisi üyesi bu birliğin bir çok militanını öldürmeyi başardılar. El-Maliki milislerinden Davet Partisi isimli suç şebekesine mensup militanların itiraflarını iöeren videolar mevcuttur.

- El-Maliki 1981/1982 yılları arasında  İran’ın Şam Büyükelçisi Muhteşemi’nin vasıtasıyla  Davet Partisi’nin denetimindeki Cihad hücresinin önderliğini yaptı. Partinin ikinci adamı Züheyri ve Ümad Muğniye idi. Bu hücrenin Amerika, Irak ve Fransa büyükelçiliklerine saldırı düzendi.

- Nuri el-Maliki 1985 yılında Beyrut’ta TWA uçağının kaçırılması eylemine katıldı. O dönemde Emel Hareketi’nde Nebih Berri’nin basın sorumlu yardımcısıydı ve aynı şekilde Davet Partisi hesabına çalışıyordu.

Peki onu başbakanlık koltuğuna oturtan Amerikalılar onun profesyonel bir terörist olduğunu bilmiyorlar mı? Peki uluslararası toplum onu, işlediği savaş suçları nedeniyle uluslararası ceza mahkemesine veya savaş suçları mahkemesine sevk edecek mi? Ya da geçmişte ve şu anda işlediği bir çok cinayet ve suç nedeniyle ya da  gizli hapishanelere tıktığı ve türlü işkencelerden geçirdiği Iraklılar nedeniyle, ülkenin petrol ve mali servetlerini yağmaladığı ve ambargolar yüzünden kaybettiklerini tazmin etmek için İran’a kaçırdığı Irak’ın paraları nedeniyle  veya İran’ın dini lideri Hamaney’in direktifleri doğrultusunda İran’a kaçırılan ve savunma endüstrisi ve nükleer araştırma konusunda uzman Iraklı bilim adamının İran zindanlarında tutularak İran istihbaratı tarafından ya da idam edileceksiniz ya da İran savunma sanayisi ile nükleer programı için çalışacaksınız diye İran’da esir edilmelerine neden olduğu Iraklı bilim adamları için Irak’ta yargılanmayacak mı?”

Öte yandan oğlu Muhammed el-Maliki’nin İngiltere’nin başkenti Londra sokaklarında  milyon dolarlık Ferrari’siyle tur attığı, kadınlara sarkttığı görüntüler medyaya yansımıştı.

Yine damadı Raid Ali’nin hayat kadınlarıyla çekilen görüntüleri çeşitli internet sitelerinde dolaşmaktadır.

Kaynak: timeturk.com – 28.12.2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder