8 Kasım 2012 Perşembe

“kardeşlerimize sahip çıkacağız”

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “Suriye’deki kardeşlerimize hiçbir ayrım gözetmeden sahip çıkmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “Ben Türkiye Cumhuriyeti devleti ve aziz milletin haddi diye bir şey tanımıyorum. Gücümüz artıkça iddiamız artacak” dedi.

Davutoğlu, Dışişleri Bakanlığı’nın 2013 yılı bütçesinin görüşmelerinde milletvekillerinin eleştiri ve sorularına yanıt verdi.

Davutoğlu, CHP İstanbul Milletvekili Osman Korutürk’ün, siyasete atılmadan önce bulunduğu görevlerde yazdığı bütün telgrafları bizzat Bakan olarak okuduğunu, bu telgraflarda yürütülmekte olan dış politikanın yanlış olduğuna dair bir tek cümle yer almadığını kaydetti.

Davutoğlu, “Bu kadar birlikte çalıştığımız bir arkadaş ‘bütün dış politika paradigması çökmüştür’ derse, o zaman benim güvenim sarsılır, yürüttüğümüz siyaset anlamında güvenim sarsılır” diye konuştu.

“Halep ile Gaziantep’i, Musul ile Diyarbakır’ı kim ayırdı?” diye soran Davutoğlu, “Şu anda biz bütün bu sınırlara saygı duyacağız” ifadesini kullandı.
Davutoğlu, kendisi veya Başbakan’ın ağızından “Suriye’de Sünni Araplar eziliyor” gibi bir ifade duymamışsınızdır” dedi.

Suriye ile ilgili ortada 30 bin insanın cesedi, 50 bine yakın kayıp, 500 bin mülteci olduğunu belirten Davutoğlu, konuya ilişkin şunları söyledi.

“Suriye’den gelen ve son derece güvenilir bir yetkiliyi dinledim. Gözleri yaşararak “Sayın Bakanım hava bombardımanında çocuğunu kaybetmiş bir baba dışarıya çıkıp çocuğunu gömemediği için kokmasın diye çocuğunu buzdolabına koymuş. Ben bunu bizzat gördüm’ dedi. Bu, nasıl bir zulümdür. Geçmişte Suriye’ye dostane tavsiyede bulunduk ama bir şey empoze etmedik. Ancak ne zaman ki bir halka yüklenilmişse işte o zaman değişir. Orada ne olursa olun ilgilenmeyin. Bak, o olmaz işte. İnsan olarak yapamayız. Bunu ülkenin, bölgenin geleceği için yapamayız. Nasıl Bosna’da sniperler ile mücadele etti günün hükümeti, takdirle anıyorum, biz de bugün belli bir tutum içine girmek durumundayız. İnsani boyut olarak Suriye’deki kardeşlerimize hiçbir ayrım gözetmeden, etnik ve mezhebi ayrım gözetmeden sahip çıkmaya devam edeceğiz. Bu bizim devlete kültürümüzün bir gereği. Suriye’de geçiş sürecinin barışçıl ve sağlıklı şekilde bir an önce tamamlanmasını ve bu yolla Suriye’nin güçlü ve istikrarlı bir komşu olarak uluslararası camiaya dönmesini istiyoruz. “Haddimizi bilelim” denildiğini aktaran Davutoğlu, “Ben Türkiye Cumhuriyeti devleti ve aziz milletin haddi diye bir şey tanımıyorum. Gücümüz artıkça iddiamız artacak” değerlendirmesinde bulundu.

Kaynak: Önce Vatan Gazetesi – 08.11.2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder