12 Kasım 2012 Pazartesi

Suriye için Doha süreci

Katarın başkenti Doha da yeniden yapılanmak için bir araya gelen Suriyeli muhalif gruplar, yol haritasında uzlaştı. Buna göre, oluşturulacak 300 kişilik bir ‘Genel Kurur geçici hükümeti kuracak. Suriye’de tüm muhalif hareketlerin temsil edileceği ‘ulusal konferans’ düzenlenecek.

Muhaliflere yeni başkan

Şam yönetimine karşı daha etkin mücadele etmek için merkezini Katar’a kaydıran muhalefetin Doha zirvesi başladı. Türkiye ve bölge ülkelerinin Bakan düzeyinde temsil edildiği toplantının ilk gününde önemli kararlar alındı. Suriye Ulusal Konseyi’ne yeni başkan seçilirken, muhalif gruplar 8 maddelik deklarasyon yayınladı.

İlk toplantı 

Deklarasyonda, Genel Kurul’a tüm siyasi grupların katılması kararlaştırılırken, SUK muhaliflerin en yüksek temsil organı olarak ilan edildi. Yeni yol haritasına göre, ‘Genel Kurul’ ilk toplantısını Suriye’de kurtarılmış bir bölgede yapacak. ‘Uluslararası toplum’un desteğini almadan geçici hükümet ilan edilmeyecek.

Tek merkezden komuta 

Muhalefetin eski lideri Abdülbasid Şeyda kararları ‘Suriye için yeni bir dönemin başlangıcı’ olarak nitelendirdi. SUK Başkan Yardımcısı Sabra ise muhalefetin, ülke içindeki silahlı grupları birleştirdiğini açıkladı. İdlip, Halep, Hama ve Humus’taki silahlı grupların bundan sonra tek merkezden komuta edileceğini söyledi.

Muhaliflere uyarı Güç değil sorumluluk paylaşın 

Dışişleri Bakanı Davutoğlu, Doha’da Suriyeli muhalif gruplara seslendi. Suriye dışında faaliyet gösteren muhaliflerden etkin, katılımcı ve koordineli olmalarını isteyen Davutoğlu şunları söyledi: Suriye içindeki muhalefetin fedakarlığına cevap verecek iyi organize edilmiş tek bir yapı oluşturulmalı. Güç paylaşımına dayalı değil, sorumluluk paylaşımına dayalı bir örgütlenmeye gidilmesi lazım.

Doha deklarasyonu 

Karar alma merkezi Türkiye olan Suriye muhalefeti, yeni bir yapılanmaya gitmek üzere harekete geçti, ilk adım Katar’ın başkenti Doha’da atıldı. Türkiye dahil bölge ülkelerinin bakan düzeyinde katıldığı toplantıda yeni muhalif başkan seçildi. Yayınlanan 8 maddelik bildiriyle yol haritası çizildi. İlk hedef Suriye’deki kurtarılmış bir bölgede tüm kesimleri kapsayacak “ulusal konferans” düzenlenmek. Suriye muhalefetinin “karargahının” Türkiye’den Katar’a kaydırılması ve daha kapsayıcı bir birlik oluşturulması amacıyla başlatılan yeniden yapılanma süreci Katar’ın başkenti Doha’da start verdi. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ile birlikte bölge ülkelerinin bakan düzeyinde katıldığı toplantının ilk gününde önemli kararlar alındı. Öncelikle Suriye Ulusal Konseyi’ne yeni bir başkan seçildi. Ancak ismi bugün açıklanacak.

‘kurtarılmış bölgede toplantı’

Suriye Ulusal Konseyi’nin (SUK) şimdiki başkanı, Kürt asıllı Abdülbasid Şeyda’nın “Suriye için yeni bir dönemin başlangıcı” olarak nitelendirdiği toplantıda 8 maddelik bir yol haritası üzerinde anlaşmaya varıldı. Buna göre oluşturulacak 300 kişilik bir “Genel Kurul” geçici hükümetin kurulması için yetki alacak. Genel Kurul’a farklı siyasi grupların katılması, ancak en yüksek temsilin SUK tarafından olması isteniyor. SUK ayrıca Genel Kurul’un, Suriye’de, Özgür Suriye Ordusu’nun (ÖSO) kontrolündeki “kurtarılmış” bir bölgede toplanmasını istiyor. SUK’un diğer bir şartıysa “uluslararası toplumun” desteğini almadan geçici hükümetin ilan edilmemesi.

Türkiye’ye teşekkür 

Toplantıda konuşan Abdülbasid Şeyda, Suriye halkının yanında yer alan Türkiye’ye, kadim komşuluk ve kültür bağlarının da önemine dikkati çekerek, teşekkür etti. Şeyda önceki gün yaptığı açıklamada, Türkmen, Kürt, Arap ve Süryanisiyle tüm etnik kesimlerin adil biçimde temsil edildiği bir platform olan SUK’un son toplantısıyla birlikte yeni Suriye’nin başlangıcı olduğunu belirtmişti. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın Suriye muhalefetiyle ilgili açıklamalarının, seçimler öncesinde ABD kamuoyuna yönelik bir mesaj olduğunu söyleyen Şeyda, ABD’nin Suriye konusunda “kararsız ve Beşşar Esed’e zaman kazandıran” politika izlediğini savunmuştu. Dışişleri Bakanı Ahmed Davutoğlu, Katar’ın başkenti Doha’da Suriye muhalefetinin bakanlar düzeyindeki toplantısına katıldı.

İran gelmiyor, ‘Üçlü Zirve’  ertelendi

Türkiye’de Mısır ve İran Dışişleri Bakanlarının katılımıyla Ankara’da gerçekleşecek olan Suriye Zirvesi, İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihli’nin katılamayacağını bildirmesi üzerine ertelendi. Salihli’nin İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad’a 2 günlük Vietnam ziyaretinde eşlik edeceği bu nedenle toplantıya katılmayacağını bildirdiği öğrenildi. Ankara’da gerçekleştirilecek Üçlü Suriye Zirvesi de bu nedenle ertelendi. Konuyla ilgili olarak Doha’da açıklamalarda bulunan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, “Mısır-Türkiye üst düzey stratejik işbirliği toplantısı için Mısır Dışişleri Bakanı cumartesi günü Ankara’da olacaktı. İran Dışişleri Bakanı Ali Ekber Salihi’nin de programının uygun olması durumunda onun da katılımı ile bir toplantı gerçekleştirilebilmesi için istişarelerde bulunuldu” dedi. Daha önceden planlanmış bir toplantının söz konusu olmadığını kaydeden Davutoğlu “Sayın Salihi’nin, Doğu Asya ziyareti çerçevesinde Endonezya’da bulunacak olması nedeniyle pazar günü Ankara’ya gelmesi mümkün olamıyor, ” diye kokuştu.

Obama’ya Filistin çağrısı 

İkinci kez seçilen ABD Başkanı Barack Obama’ya, yeni dönem ABD dış politikasının nasıl olması gerektiği konusundaki ilk çağrı Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’ndan geldi. Suriye muhalefetinin yeniden yapılandırılması amacıyla Katar’da başlayan toplantılara katılan Bakan Davutoğlu burada Yeni Şafak yazarı Işın Elçin’in sorularını yanıtladı. Bakan Davutoğlu Obama’ya, ikinci döneminde bölge politikalarını sadece İsrail’in güvenliği odaklı yaklaşımlarla belirlememesi çağrısı yaptı ve öncelikli olarak Filistin sorununun çözümü için inisiyatif almasını istedi. Davutoğlu şöyle konuştu: “Obama’nın Kahire ve ardından Ankara’da yaptığı konuşmalar ümit yaratıp takdir toplamış, en çok da Filistin sorununun çözümü için beklenti doğurmuştu. Filistin sorunu çözülmeden bölgede kalıcı istikrar sağlanması zor”

ABD’yle istişare halindeyiz 

Suriye konusunda da ABD ile sürekli istişare halinde olduklarını belirten Davutoğlu, bölgedeki sorunlara çözüm süreçlerinin dışarıdan dayatılmaması gerektiğine vurgu yaptı. “Ortadoğu’da sorunlara çözüm bölgesel inisiyatiflerle yapılmalı” diyen Davutoğlu, hiçbir kaygının Arap halklarının en doğal hakları için sürdürmekte olduğu mücadeleyi gölgelememesi gerektiğini söylerken “Sadece İsrail’in güvenliğine endeksli politikalarla bölgeye bakmak olumsuz sonuçlar doğurur” ifadesini kullandı.

Muhalefet Birleşmeli 

Davutoğlu, Doha’da Suriye içinden ve dışından gelen çok sayıda muhalif guruba hitaben yaptığı konuşmada ise önemli uyarılarda bulundu. Dışarıdaki muhalif gruplardan daha etkin katılımcı ve koordineli olmalarım isteyen Davutoğlu’nun altını çizdiği hususlar şöyle: Ülke içinde sadece savaşan unsurlarıyla değil, halkın ihtiyaçlarını karşılamaya dönük, yerel yönetim yapıları da oluştu. Suriye halkı 20 aydır büyük bir felaketle bu mücadeleyi yönetiyor. Geçen yıl Suriye Ulusal Konseyi kurulmuştu. Zaman içerisinde buna yeni yapılanan gruplar ve Riyad Hijab gibi kişiler eklendi. Bunların bir bütünleşmeye ihtiyacı var. SUK artı diğer bütün muhalefet gruplarına çağrımız Suriye içindeki muhalefetin fedakârlığına cevap verecek etkin, kapsayıcı ve iyi organize edilmiş tek bir yapı oluşturmaları. Bunun için güç paylaşımına dayalı değil sorumluluk paylaşımına dayalı bir yapı örgütlenmesi lazım. Üçüncü olarak yeni bir dönemin eşiğindeyiz, hiçbir dış gücün empoze edeceği bir süreç değil. Uluslararası toplum bu uyumu sağlamak için çaba sarfetmeli.

DOHA 

Suriye muhalefetinin Doha’daki Genel Kurul toplantısında oy çokluğu ile kabul ettiği 8 madde:

1. Geçiş hükümeti için tüm muhalif grupların katıldığı “Ulusal Konferans” düzenlenecek. Burada en yüksek temsil hakkı SUK’a ait olacak.
2. Ulusal Konferans’ta, “kurtarılmış bölgeler” deki yerel konseyler, rejimden ayrılmış teknokratlar, bağımsız muhalif gruplar ve Özgür Suriye Ordusu’nun şemsiyesi altındaki Suriye silahlı grupları içeren SUK’tan 300 kişilik bir katılımcı olacak.
3. Şartlar el verirse Suriye içindeki “kurtarılmış bölgeler” de Ulusal Konferans’1 toplamak için çalışılacak.
4. Geçiş hükümeti, işlevlerini gerçekleştirmeyi sağlayacak “uluslararası bir tanınma garantisi” olmadığı sürece ilan edilmeyecek.
5. Geçiş hükümeti, dışişleri, savunma, göç, insan hakları, sağlık ve enformasyon bakanlıkları gibi “mini” bir kabineden oluşacak.
6. Geçiş hükümetini takiben SUK ve onun komiteleri işlevlerine devam edecek ve geçiş hükümetine destek verecek.
7. Katılımcıları belirleyecek bir hazırlık komitesi ile konferansın yapılacağı yer konusunda çalışacak bir lojistik komitesi kurulacak. Komiteler, görevlerini 2 aylık bir sürede gerçekleştirecek.
8. Genel Sekreter seçilecek ve bu kişi, hedeflere sadık kalmak şartıyla girişimin başarısı için değişiklik yapma hakkına sahip olacak.

Kaynak: Yeni Şafak Gazetesi – 09.11.2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder