21 Mart 2012 Çarşamba

Irak'ın içişlerine karışan Türkiye değil İran'dır

(TAHA DAĞLI/ Sabah)        Irak’ta kriz var. Krizin perde arkasında neler oluyor? Şii-Sünni kutuplaşması nereden çıktı, nereye doğru gidiyor. Türkiye ve İran bu safların neresinde duruyor? İşte tüm bu soruların yanıtı.

Önce madde madde özetleyelim.

-15 Aralık: Amerikan askerleri Irak’tan çekildi.

-16 Aralık: Irak Başbakanı Nuri Maliki, Amerika’da Başkan Obama ile bir araya geldi.

-18 Aralık: Şii Başbakan Maliki, Sünnilerin lideri olan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık el Haşimi hakkında teröre destek verdiği iddiasıyla tutuklama kararı çıkardı.

-Haşimi, hakkında tutuklama kararı çıkarıldığı gün Irak’ın kuzeyindeki Erbil kentindeydi. Bağdat’a dönmedi, kuzeydeki bölgesel Kürt yönetimine sığındı.

-Haşimi kurtuldu ancak 50′den fazla koruması, bürosunda çalışan görevlileri ve akrabası tutuklandı.

-Şii Başbakanın, Sünni lider hakkında çıkardığı tutuklama kararı, ülkeyi kaosa soktu. Mezhep çatışmaları alevlendi. Bağdat ve Basra’da peş peşe düzenlenen intihar saldırılarında yüzlerce kişi hayatını kaybetti.

-Sadece mezhep savaşı değil, hükümet krizi de patlak verdi. Bağdat hükümeti, Haşimi’ye sığınma veren kuzeydeki Bölgesel Kürt Yönetimi ile ipleri kopardı. Yönetimin Başkanı Mesut Barzani ile bir diğer kürt lider olan Cumhurbaşkanı Celal Talabani, Nuri Maliki’nin hışmına uğradı. Irak’ta Şiiler-Sünni Araplar ve Kürtler arasındaki bir kırılma sürecine girildi.

-Başbakan Erdoğan, yanı başımızdaki krize tepki gösterdi. Maliki’ye seslendi, mezhepsel ayrılıklara karşı uyarı yaptı.

-Bağdat hükümeti, Erdoğan’ın uyarısına sert yanıt verdi, Maliki, “Türkiye içişlerimize karışmasın” dedi. Bağdat’taki Türk büyükelçisi Irak Dışişleri Bakanlığına çağrıldı.

Irak mezhep savaşına sürükleniyor

Yukarıdaki başlıklar, Irak’ta son bir buçuk ayda yaşanan sürecin madde madde özeti. Irak şu an tehlikeli bir yolda ilerliyor. Şii Başbakan Maliki, Sünni lider Haşimi’ye yönelik çıkardığı tutuklama kararı ile fitili ateşledi. Ülke, Şii-Sünni ayrımına girdi. Zaten 2005-2007 arası çok hassa olan bu mezhep dengesi, bir kez daha yerinden oynatılınca, Irak, mezhep savaşına doğru ilerlemeye başladı.

İran Suriye sonrası Irak'ı Şiileştiriyor

Maliki burada bir hesap yaptı. Şiilerin hakim olacağı bir hükümetle Irak’ı yönetmek istedi. Konu Şii-Sünni konusu olunca Maliki bu hesabı yapsa da tek başına bir hamlede bulunması, hatta hamlenin ötesine geçip Başbakan Erdoğan’a meydan okuması, bir yerlerden güç almadan yapılacak işler değildi. Zira Maliki, İran’ın desteğini arkasına alarak, bu adımları attı. 

Sünni lider Haşimi anlattı, “Maliki İran’dan besleniyor” dedi. “İran, su verirken bile sadece Basra’da yani Şiilerin yaşadığı bölgeye su veriyor” diye konuştu. Türkiye’nin asla kendi içişlerine karışmadığını vurguladı, “karışan ülke varsa o da İran’dır” dedi.

Şiilere karşı Sünni Arap-Kürt ittifakı 

Yani İran, Maliki’ye Şii bir Irak için yol vermiş durumda. O da başbakan olarak bu desteği de arkasına alarak, Irak’taki Sünnileri yok etmek istiyor.

Bu dengenin karşısında Sünniler ve Kürtlerden oluşan bir denge kuruldu. Maliki’nin hesabına karşılık Kürtler denklemde ciddi bir yol aldı. Zira Sünni olan Kürtler, bu manada Haşimi’ye sahip çıkarak, Irak siyasetinde belirleyici bir rol almak istediklerini gösterdi. Şiilerin Barzani ve Talabani’ye yönelik tepkileri arttı. Bunlar beklenmedik gelişmeler değildi. Barzani’nin hesabı da Sünnilere kucak açarak, Sünni Arapların nüfusundan istifade etme planıydı. Böylece Kürtler Irak’ın geleceğinde kilit bir rol üstlenecek artı Sünnilerin desteğini de alacaktı.

İşte Irak’ta böyle bir kutuplaşma var. Bir tarafta İran’ın desteği ile Şiiler, karşı tarafta ise Sünni Araplarla Kürtler.

Şiilerle Kürtlerin hesaplarını anlattı. Bir de Şiilere arka çıkan İran’ın hesabı var. İran, Suriye’yi gözden çıkarmış durumda. Esat gidici, Nusayri olan Esat, İran mezhebine yakın. Zaten yönetim olarak birbirlerinin hep arkasında oldular. Ancak bu saatten sonra İran, Esat’tan hayır gelmeme ihtimaline karşılık B planını devreye soktu. B Planı, Suriye olmazsa Irak’tı. Yani İran, bölgedeki gücünü yitirmemek adına Esat sonrası, Irak yönetimini hakimiyeti altına alma hesabı yapıyor. (07.02.2012)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder