(TAHA DAĞLI/Sabah) Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad’ın mensubu olduğu Nusayrilik mezhebi, İslam’a mı yoksa Hristiyanlığa mı yakın. Uzmanlara göre Nusayriliğin, İslam’la hiçbir ilgisi yok aksine hristiyanlığa daha yakın.
Nusayrilerin islamla hiçbir alakası yok
İlahiyatçı yazar Sinan Yağmur’a göre Nusayrilik ne islamı ne de hristiyanlığı temsil ediyor. Sabah.com.tr’ye konuşan Sinan Yağmur, “İşin gerçeği Nusayriler ne İslama yakındır ne de Hristiyanlığa. Karma bir düşünceden doğmuş sonrada siyasal çizgisinden dolayı mezhepleşmiş kozmopolit bir yapıya sahiptir. Ne itikaden ne de fıkhen İslamiyet ile alakası yoktur. İslamiyet öncesi Arap Hristiyanlığın kalıntıları ile İslam sonrası Şia’nın Sebeiyye kolu ile karışmış kendi içine kapalı getto tarzı yaşayan insanların semavi dinler dışında kalmış kapalı bir kutu yaşam sistemi olmuştur. Nusayrilerin yaşadığı coğrafya sürekli savaşlar arasında kalmış ve o dönem hangi düşünce hâkim ise onların etkisinde gözükerek hayatlarını sürdürmeye çalışmışlardır” dedi.
İbadet var ama islama uygun değil
Sinan Yağmur, Nusayrilerin namaz kılıp, oruç tuttuğunu ama bu ibadetleri islama uygun yapmadıklarını söyleyerek, “iki çeşit Nusayrilik vardır. Birincisi Türk Nusayriliği, diğeri ise Arap Nusayriliği. Nusayriler Allah’ın gönderdiği kitapların hepsinin tahrif edildiği düşüncesindedirler. Kendileri için tek kutsal kitap “Kitab el Mecmu” dur. Kur’an-ı Kerîm’in orijinal olmadığına inanırlar. İnanç sistemlerini AMS olarak şifreli hale getiriler. Ali, Muhammed ve Selman. Arap Nusayrileri Suriye’de yaşarlar ve Esad ailesi de Nusayridir. Suriye yönetimi ve aristokrat tabaka Nusayridir. Yaptıkları ibadetlerde Namaz, dua, Oruç vardır ancak İslam fıkıh esaslarına göre değildir. Düşünce olarak Hristiyan gibi, yaşantı olarak Müslüman gibi gözükürler ancak taklit ve takiyyeye dayalıdır inanç sistemleri. O nedenle ne Hristiyanlığı benimserler ne de Müslümanlığı” diye konuştu.
Alevilerle Nusayrileri ayırmak gerek
Yağmur’a göre Nusayrilerin Alevilerle de hiçbir ilgisi yok. Bu konuda Sinan Yağmur, “Nusayrilerin bir kısmı kendilerini Alevi kabul ederler ancak aleviler onları tanımazlar. Cem töreni yoktur mesela. Kadınları ibadethanelere almazlar. Hacı Bektaş, Abdal Musa gibi alevilikteki pirleri kabul etmezler. Adana ve Tarsus yöresindeki Tahtacılara daha yakındırlar. Nusayrilik Alevilik sayılmaz. Alevi düşünce esasları ile ilgileri yoktur” dedi.
Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Çelik: Nusayriler Hristiyanlığa daha yakın Ve hristiyanlık meselesi. Geçen hafta İstanbul Bilgi üniversitesindeki Arap Baharı konulu bir panele katılan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, Nusayrilikte, hristiyanlıkta olduğu tanrı-oğul inancı olduğunu söylemişti. Sinan Yağmur, bunun doğru olduğunu söyleyerek, “Hristiyanlıktaki Teslis yani Allah’ı üçleme görüşüne benzer üçleme inançları vardır . Onlar Ali’nin Allah, Muhammed ‘in peygamber ve Selman’ın da velayet imamı olduğuna inanırlar. Ancak bu görüşlerini pek açık itiraf etmezler. Nusayriler Hristiyan misyonerlerin propagandasından etkilenmişler ve maddi yardım için Hristiyan gibi gözükmüşlerdir. Süryaniliğe de yanaşırlar, Sebeiyye ‘ye de “ dedi.
Müslüman Kardeşler: “Esat yönetime Hristiyanları aldı, Müslümanları yok saydı”
Suriye’de Esat sonrası yönetime hazırlanan ve şu andaki ayaklanmada başrolü oynayan Suriye Müslüman Kardeşler örgütünün genel başkanı Muhammed Riyad Şükfa da, “Beşar Esat ve ailesinin mensubu olduğu Nusayriliğin, islama uygun olmadığını söyledi. Şükfa, Esad’ın yönetim kademelerine Müslümanları değil hristiyanları getirdiğine vurgu yaparak, “Yıllar önce bu rejim geldiği zaman biz herşeyin farkında değildik. Hristiyan-müslüman, sünni-nusayri ayrımı yapılmazdı. Bu konulara hiç girilmez, irdelenmezdi. Ancak ülkeyi yöneten nusayriler, zaman içerisinde çok ciddi bir ayrıma gitmeye başladı. Mesela Esat yönetiminde üst düzey kadrolarda hep nusayriler vardır, ordu içerisinde de nusayriler yer alır. Elimizde hiçbir yetki olmadığı için bu ayrımcılığa müdahele edemedik. Sünniler kurulan bu düzenin müslümanları hiçe sayan bir düzen olduğunu yıllar sonra anlayabildik. Şu an nusayrilerle birlikte hristiyanlar, Esat yönetiminin içindedir. Sünniler ise yoktur. Müslüman gruplar, Esat yönetimi tarafından hep arka plana atıldı, itildi. Nusayriler, kurucuları olan Musa Nusayri isimli bir şahsı örnek alır, islamiyetin bir mezhebi değildirler, islamla bağdaşan yönleri de yoktur” dedi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder