21 Mart 2012 Çarşamba

Suriye'de gizli 'İran-ABD ittifakı' istihbarat belgelerinde

Geçmişte Saddam’ı devirerek Irak’ta büyük kazanç elde eden ve Afganistan’da açıkça ABD’yle işbirliği yapan İran, şimdi de Esad’ın devrilmesi dahilinde Suriye’de ABD ile işbirliği yapmayı planlıyor. Görünen o ki Esad devrilecek olursa veya yalpalarsa Esad rejimini ilk sırtından hançerleyecek olan şimdiki destekçisi İran olacak. 

Hizbullah politbüro üyesi: Hamaney ve Ahmedinejad, Esad rejiminin artık kurtarılamayacağını düşünüyor. İran, Şam’da Tahran yanlısı bir saray darbesi yapmak için ABD’ye irtibata geçti. Tahran, Irak üzerinden de Esad’a ‘çekil’ mesajı gönderdi.

Tahran, Suriye’yi Türkiye’nin eline bırakmak istemiyor

Stratfor’un yöneticilerinden Michael Wilson, 13 Aralık 2011 tarihli ve “İran, Esad sonrası düzen için ABD’ye el uzatıyor” başlıklı e-postasıda şu değerlendirmeyi yaptı:

..Esad rejiminin 2012′de yıkılacağına kuvvetle inanıyorum. Hem İran hem de İsrail onu tercih ettiği için Esad’ın görevde kalacağı yönündeki konvansiyonel akıl artık geçmişte kaldı. Suriye’deki durum, dönüşü olmayan noktaya ulaştı. Dokuz aydır süren gösterilerin rejimi devirmediği doğru ama öte yandan rejimin zorbalığı ve kaba kuvveti de isyanı bastıramadı. Olan bir şey varsa, o da çatışmaların ve ordudan kopuşların artmakta olduğudur.

Kırılma noktasına ise, askeri yapı Esad’ın gitmesi gerektiğini anladığında ulaşılacak. Askeri yapının parçalanmaya başladığı yönünde işaretler var. ME1386′yla konuştum ve bana Alevi subaylarla erlerin de FSA’nın (Hür Suriye Ordusu) saflarına katılmaya başladıklarını söyledi. Bu, önemli bir gelişmeyi temsil ediyor. Alevi subaylar kendi içlerinde bölünmüş haldeler, çünkü birçoğu Sünni protestoculara karşı aşırı güç kullanımından memnun değil. Alevi subaylar, Esad’ın rejiminin kurtarılması imkânsız hale gelmesi durumunda kendisi ve ailesi için sığınacak bir ülke aradığım biliyorlar. Bu, Esad’ın kendilerini terk edeceğini anlayan birçok Alevi’nin moralini bozuyor. Eğer durum buysa, Sünnilerin gazabına yol açacak şeyler yapmaya devam etmenin intihar demek olacağını kavrıyorlar. Velid el Muallim (Suriye Dışişleri Bakanı) istifa etmeyi teklif etti ama Esad bunu reddetti. Bu, Esad’ın adamlarının birçoğunun, hızla büyüyen isyana karşı nafile mücadele verdiklerinin farkına vardıklarının göstergesidir.

İranlılar, Suriye’deki durumu çok dikkatli tartıyorlar. İranlıların, özellikle de İran’ın dini lideri Ayetullah Hamaney’in resmi açıklamalarının ötesine bakmak gerekiyor. Hem Hamaney hem de Ahmedinejad, Esad rejiminin kurtarılamayacağı sonucuna vardılar. Şam’daki rejimin Libya modeline benzer bir şekilde düşeceği gayet iyi anlaşılıyor. Şam’da askerî ya da siyasi bir darbe olmak zorunda. 

Hamaney’in pragmatizmi de unutuldu. İran, Suriye’deki nüfuzunu bir darbe yapmak için kullanmaya niyetli görünüyor, yeter ki yeni yönetimin Tahran’la mükemmel ilişkiler yürütmeye devam edeceğini garantiye alabilsin. İranlılar taununla ilgili olarak Amerikalılarla temas kurdular.

Geçmişte, İran Saddam Hüseyin’in devrilmesinde ABD ile işbirliği yapmıştı ve İran, Irak’ta çok kazançlı çıktı. İranlılar, eğer Suriye’de de iyi sonuç alacaklarını garanti edebilirlerse, Esad’ı devirmek için çalışmaktan rahatsız olmayacaklardır. Suriye’nin Irak’a komşu olması, İran’ın Şam’ın işlerinde doğrudan rol oynamasına izin veriyor.

İranlılar, Suriye konusunda yakın zamanda harekete geçmeleri gerektiğini hissediyorlar, çünkü Türklerin Suriye için kendi planları var ve İranlılarla bu konuda koordinasyon içinde değiller. O, (ME1386 kodlu kaynak) Türklerin yavaş ama sistematik bir şekilde hareket ettiklerini söylüyor. İran, Türkiye’nin Suriye’yi devralmasını istemiyor. Türkler, İhvan (Müslüman Kardeşler) ve FSA (Hür Suriye Ordusu) ile eşgüdüm halindeler, İranlılar ise Esad’ın halefleriyle bağlarını sürdürmek için Şam’da bir saray darbesinden yanalar. Suriye’de harekete geçmeyi geciktiren şey, ABD’nin Esad sonrası siyasi sistemin şekline henüz karar vermemiş olması. Yine de, o (ME1386) rejim değişikliği sonrasında Suriye’nin geleceği bulanık olsa bile, Esad rejiminin düşeceği konusunda ısrarlı.

Kaynak: Taraf – 06.03.2012

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder